Siyasal İslam mı? İslam’ın Siyasallaşması mı ?

Dinlerin siyasal düzleme taşınması çoğu zaman büyük problemler arz etmektedir. Peki ya Siyasal İslam, İslam dinini ne kadar etkiledi?

Konuyu İslam eksenin de ele alırsak İslam bir dindir. Yüce Allah’ın Hz. Muhammed aracılığıyla bizlere anlattığı vahiyler bütünüdür.
İslam bir yaşam biçimidir. Müslümanlar yirmi dört saat bu dinin emir ve yasaklarıyla görevlendirilmiştir. İslamiyet de namaz, oruç, zekat, hac gibi yapılması gerekli olan temel ibadetler vardır bu ibadetler kul (Akli İnsan) ve Allah (Tanrı) arasında olmalıdır. İslamiyete göre müslümanların bu ibadetleri ihlasla ve samimiyetle riyakarlıktan ve gösterişten uzak icra etmeleri lazım gelir.


Fakat İslam dünyasında zaman zaman bu şahsi ibadetler gerçek mahiyetinden saptırılmış ve bir maskeye dönüştürülmüştür. Nasıl bir maske? Şöyle ki insanlar başkalarına yaranmak için çıkar ve menfaat uğruna bu ibadetleri yaparsa bu bir maske olur yani gerçek yüzleri görünmez.

Siyasal İslam


Yüce Allah, bu mevzu hakkında Kur’an-ı Kerim’de insanlığı ve müslümanları şu şekil de ikaz etmektedir:


1-Gördün mü o, dini yalan sayanı?
2-İşte odur yetimi itip kakan:
3-Yoksulu doyurmayı özendirmez o.
4-Lanet olsun o namaz kılanlara/dua edenlere ki,
5-Namazlarından/dualarından gaflet içindedir onlar!
6-Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar.
7-Ve onlar, kamu hakkını yerine ulaşmasına/zekata/yardıma/iyiliğe engel olurlar.


Maun Suresi din maskeli zulme riyakarlığa, din tüccarlığına Allah’ın vurduğu tokat niteliğindedir. Allah riyakarları, münafıkları ve iki yüzlü şarlatanları böylesine lanetlemiştir. Dini siyasallaştırıp insanları birbirine kırdıranlar namaz vb. şekli ibadetleri yapıp mevki makam umanlar bunları Allah için değil de beni böyle bilsinler diye yapanlar vb. bu vasıfları taşıyan şahıslar bu sureye muhataptırlar.


Esas noktaya gelirsek “Siyasal İslam” diye bir mefhum olamaz. İslam bir dindir siyasalı olamaz. İslam insanın Tanrı’ya karşı içinden duyduğu vicdandır. Aslında esasen bütün dinler de böyledir. Mensubu olan kişilere çeşitli sorumluluklar yükler. Fakat İslam’ın siyasallaştırılması maalesef vardır. İslamiyet kötü niyetli birçok eşhas tarafından kendi çıkarları doğrultusunda zaman zaman insanları gütmek ya da sömürmek amacıyla kullanılmıştır.

Özellikle İslamın siyasallaşması Hulefa-i Raşidin döneminden sonra yani Emevi Arap İmparatorluğu ile başlar. (Abbasiler, Fatımiler, Gazneliler, Selçuklular, Osmanlılar) Günümüze kadar birçok evreden geçerek gelmiştir. Özellikle geçmişten günümüze siyasetçiler, tarikat mensupları, dernekler, akademisyenler ve cemiyetler vb. tarafından İslamiyet siyasallaştırılıp toplumlar yol ayrımına sürüklenmiştir. Bu yol ayrımı çoğu zaman mahiyeti şerli şeylere tezahür etmiştir. İnsanların masum (saf) dini vicdanları, hürriyetleri, şahsiyetleri, ekonomik gelirleri ve sayamadığımız birçok şey kendilerine sağdan yaklaşan molla şeytanlar tarafından gasp edilmiştir; halen bu kötü niyetli eşhas tarafından gasp edilmeye ve sömürülmeye devam ediliyordur.

Vel hasılı kelam bu kötü niyetli şahıslar esasen hırsızdırlar.

İslam ise bunlardan beridir. İslam temizdir bu şahıslar kirlidirler, haysiyetsizdirler. Bu şahıslar insanların milli ve manevi duygularını sömüren vampirlerdir. Siyasal islam terimini bu şahıslar dünyaya getirmiştir. İnsanlık ne zaman ki kendilerini emen bu vampirlerden kurtulursa umulur ki felaha erecektir.


Unutmayınız ki Allah kullarının şeyhlerine, mürşidlerine bakmaz amel defterlerine bakar.


Allah aklını kullanmayanların üzerlerine pislik yağdırır. (Yunus, 100)
Hiç düşünmez misiniz ?

Selam ve Sevgiyle