Salgın kelime anlamı olarak ‘kısa bir zaman içinde çevredeki insanların, hayvanların ya da bitkilerin büyük bir bölümüne bulaşan hastalık‘ anlamına gelir. Peki bu salgın hastalıklar konusunda insanlık tarih boyunca neler çekmiş ve bu hastalıklarla nasıl mücadele etmiştir? Salgın Hastalıklar yazımız sizlerle.
Kara Ölüm (Veba)
Kara ölüm olarak adlandırılan veba aslında insanlık tarihinin en büyük salgınıdır. Bütün Asya ve Avrupa’yı yakıp yıkan bu hastalık karşısında insanoğlu sayısız çözüm üretmeye çalışsa dahi 200 milyon insanın ölümüne engel olamamışlardır.

Nasıl Yayıldı?
Bu salgın aslında, şu anda olduğu gibi Asya’da başlamıştır. Cengiz Han‘ın Avrupa’ya sefer düzenlemesi ve almakta zorlandığı kalelerin içine mancınık ile vebalı hastaları fırlatması ile yavaş yavaş Avrupa’nın içlerine doğru yayılmıştır. Bu hızla yayılan hastalık karşısında, Avrupa ülkeleri yavaş yavaş yenilmeye başlamış, din adamları da bu hastalığın yayılmasını cadılara bağlamıştır.
Suçsuz Suçlular
Bu hastalık yayılırken din adamları cadıları suçlamaya başlamışlardı. Bu salgının cadılar tarafından yayıldığı düşünüldüğü için Avrupa genelinde büyük bir cadı avı başlamıştı. Suçsuz ve kendi halinde yaşayan çok fazla kadını teker teker öldürüyorlardı. O dönemde yeni bir bitki çayı bile bulan kadına cadı diye ithamlarda bulunup, farklı farklı şekillerde öldürüyorlardı onları. İşin garip tarafı inanış şu şekildeydi, bir cadıyı boğarsan veya asarsan ölmezdi. Bu yüzden kadınları bu şekillerde öldürmeyi denemelerindeki amaç da buydu. Eğer asılarak ölmezse bu kadın cadıydı ve yakarak öldürmek gerekiyordu ama asılan ya da boğdurulan kadın ölürse o cadı değildi ve yanlış kararla öldürülmüştü. Ne yazıktır ki hiç bir ‘cadı‘ dirilmedi.

Neden Yayıldı?
Veba’nın asıl yayılma nedeni aslında farelerdi. Farelerin ve çeşitli taşıyıcılar sayesinde bütün Avrupa’ya yayıldığı düşünülüyordu fakat 5 Ocak 2018’de yayımlanan habere göre, Oslo ve Ferrara üniversitelerinin yapmış olduğu çalışmalar sonucunda salgının hayvan değil insan kaynaklı olduğu ortaya çıkmıştır. Yersinia Pestis isimli bakterinin bir “insan parazit modeli” olduğu anlaşıldı. Oslo Üniversitesi’nden Prof. Nils Stenseth “Fareler tarafından bulaştırılan bakteri bu denli hızlı yayılamaz. Sonuç oldukça açık: Hastalığı yayan ve bulaştıran insan vücudundaki bitlerdi” dedi. O zamanki doktorlar ise bu salgının kötü kokudan yayıldığını düşündükleri için farklı çözümler üretmişlerdi. Uzun bir maske tasarlayan doktorlar, o maskenin burun kısmına çiçek koyup, kötü kokuyu da engelleyip hastalığa yakalanmayacaklarını düşünüyorlardı fakat bu bir çözüm olamamıştı maalesef.

Nasıl Bitti?
Aslında burada bu salgına karşı savaş kazanıldı demek biraz zor çünkü bu salgın kendi kendine ortadan kaybolmuştur. 1346-1353 yılları arasında ortalığı kasıp kavuran bu hastalık zaman içerisinde azalmış, tarihin belirli zamanlarında tekrar ortaya çıkıp, kaybolmuştur fakat bu tarihler arasında yaşattığı zulmü hiçbir zaman yaşatmamıştır.
İspanyol Gribi
İspanyol Gribi, I.Dünya Savaşı’nın son aylarına doğru ortaya çıkmış ve özellikle Avrupa ve Asya’yı kısa süre içerisinde etkisi altına almıştır. Bu virüsün ismine değinecek olursak aslında savaş varken virüsün oluşturacağı kaostan korktukları için, Avrupa ülkeleri bu salgını gizlemeyi tercih etmişlerdi fakat İspanyol basını gizlemeyi reddedip virüsün varlığını açıklamışlardı ve bu virüsü İspanyollar açıkladığı için halk arasında Spanis Flu (İspanyol Gribi) adıyla anılmıştır.
Nasıl Yayıldı?
Aslında bu sorunun kaynağına inecek olursak, bu salgın bir süre saklandığı için ilk vaka tam olarak bilinmemekle beraber, Avrupa’da çıktığını biliyoruz sadece. İspanyol Gribi, 500 Milyondan fazla kişiye bulaşması sonucu 18 ay içinde 50 milyon insanın ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgınlardan biri olmuştur. Salgın ılımlı ilk dalga, şiddetli ikinci dalga ve artçı üçüncü dalga olmak üzere üç dalga halinde seyretmiştir.
Kimleri Daha Çok Etkilemiştir?
Bu salgının dikkat çekici özelliği, diğer salgınlar gibi zayıf, yaşlı ve çocukları değil de sağlıklı genç erişkinleri etkilemesidir. Çok ölümcül bir salgın olan bu virüs, bulaştığı kişiyi çok kısa bir süre içerisinde ya öldürüyordu ya da temelli ondan uzaklaşıyordu.
Ölümler
İspanyol gribi salgını 1918 Eylül-Kasım aylarında zirve noktasına ulaşmış ve Osmanlı dahil tüm dünya ülkelerini etkilemiştir. Hindistan’da yaklaşık 17 milyon kişi, yani ülke nüfusunun %5′i bu hastalıktan ölmüştür. ABD’de nüfusun yaklaşık %28’i hastalığa yakalanmış ve 500.000 ila 675.000 kişi ölmüştür. İngiltere’de yaklaşık 250.000, Fransa’da 400.000 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir. Fiji adalarında nüfusun %14‘ü iki haftalık bir süre içinde İspanyol Nezlesi’nden ölmüştür.

Yakalanan Ünlü İsimler
Tabi bu virüsten etkilenen bazı ünlü isimlerde olmuştur. Bu virüse yakalanan Max Weber, ressam Gustav Klimt, İspanya Kralı XIII. Alfonso gibi isimler de yer almaktadır. Bizi ilgilendiren kısma da gelirsek Metin Özata’nın kitabına göre bu hastalığa, o zamanlar Samsun’a çıkma hazırlığı yapan Mustafa Kemal Atatürk‘ün de bu hastalığa yakalandığı ve Beşiktaş’taki evinde bu hastalığı atlattığı yazılmıştır.
Nasıl Bitti?
1918-1920 yılları arasında etkili olan bu salgınla mücadele aslında zaferle sonuçlanmak yerine virüsün ortadan kaybolması ile bitmiştir. Tam olarak bir çözüm bulunamadan ortalıktan kaybolan bu hastalık yaklaşık 50 milyon insanın ölümüne yol açmıştır.
1576 Kanamalı Ateş Salgını
1576 kanamalı ateş salgını günümüz Meksika’sında bulunan, 16. yüzyılda Yeni İspanya diye bilinen bölgede gerçekleşen genel olarak kanamalı salgın denilen bir ya da birden fazla hastalık dolayısıyla gerçekleşen milyonlarca ölüme denmektedir.
Nasıl Yayıldı?
Salgının nedeni hakkında tam bir neden bilinmemektedir. Kuraklık ile hastalık arasındaki korelasyon ise kuraklıktan sonra gelen yağmurda, kanamalı ateş hastalığını taşıyan Calomys ismindeki fare cinsinin nüfusunun da artmasıyla beraber hastalığın arttığı düşünülmektedir.
Belirtileri
1576‘daki salgına tanık olmuş bir hekim olan Francisco Hernandez’e göre, hastalığın belirtileri ateş, şiddetli baş ağrısı, baş dönmesi, siyah dil, koyu renkli idrar, dizanteri, şiddetli karın ve göğüs ağrısı, baş-boyun nodülleri, nörolojik bozukluklar, sarılık ve burundan, gözlerden ve ağızdan aşırı kanamadır; ölüm ise 3 ila 4 gün arasında gerçekleşmektedir.

Nasıl Bitti?
Kanamalı ateş olduğundan şüphelenilen toplam 12 tane salgın olmuştur, en büyükleri ise 1545, 1576, 1736 ve 1813 yıllarında gerçekleşmiştir. Her biri de önceki anlattığımız diğer salgınlar gibi çözümü tam olarak bulunamadan ortalıktan kaybolmuştur.
Covid-19
İşte şu anda bizi tamamen etkileyen, bu yazımızın yazılma sebebi olan, bizi alıştığımız yaşam koşullarını değiştirmeye zorlayan salgın. Covid-1 salgını veya koronavirüs salgını, 1 Aralık 2019 tarihinde Çin’in Hubei bölgesinin başkenti olan Wuhan’da ortaya çıkan virüs salgını. Çeşitli hastalarda belirli bir neden olmaksızın gelişen ve tedavi ile aşılara cevap vermeyen bir zatürre görülmesi üzerine Sars-Cov-2 olarak adlandırılan yeni bir koronavirüs teşhis edildi.
Nasıl Yayıldı?
Hala bununla ilgili bir sürü farklı tartışma olsa dahi temelde ele alınan bulaşma şekli, virüs insandan insana, havada veya yüzeylerde bulunan virüs içeren damlacıkların nefes yoluyla vücuda girmesiyle bulaşmaktadır.
Belirtileri
2-14 günlük kuluçka süresinden sonra birden başlayan yüksek ateş, öksürük ve nefes darlığı ile karakterlidir. Bazı hastalarda boğaz ağrısı ve burun akıntısı da görülmüştür. Bazı hastalarda ağır seyreden bu virüs, bazı hastalarda ise ayakta atlatılabilecek kadar hafif seyretmektedir.
Kimleri Daha Çok Etkiledi?
Aslında salgın bitmeden bu tür konularda görüş ayrılıkları çok olur fakat en temel görüş bu salgının kronik hastalarda ve yaşlılarda daha ağır seyrettiği yönündedir.
Önlemler
Bu salgın ile ilgili ilk başta çoğu ülkede sokağa çıkma yasakları, belirli bölgelerde karantina gibi ağır önlemler alınmış olmasına rağmen yavaş yavaş önlemlerde azalmalar oldu ve bu durum virüsün daha da çok yayılmasına neden oldu. Şu an bazı ülkelerin hem önlemleri tekrar arttırmış olması hem de aşı çalışmalarının olumlu yönde ilerliyor olması önümüze bir nebze dahi olsa umutlu bakmamızı sağlıyor.

Salgın Hastalıklar
Burada aslında son olarak salgın hastalıklar karşısında insanlığın zafer kazanamadan her seferinde hastalıkların bir anda ortadan kaybolmasıyla bittiğini görüyoruz. Şu anda yaşamış olduğumuz salgın hastalıkta bu kadar beklemeyeceğimizi ve insanlığı bu sefer zafer kazanacağını umut ederek yazımıza son veriyoruz. Sağlıkla kalın.
‘Salgın Hastalıklar – Geçmiş ve Günümüz’ adlı yazımızın sonuna geldik. Bizleri Instagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!
Bir cevap bırak