Bazı oyunlara ait evrenler başlı başına bir şaheser. Bununla birlikte oyunun kendine ait farklı bir havası vardır. İçinde bulunan seslerden tutun, görseller, karakterler ve bizi içine çeken hikayeler…
Bu öğelerin her biri bizlere oyuna başlamadan önce, oyun hakkında ipuçları verir ve kafamızda az çok oynayacağımız oyun hakkında birtakım bilgiler oluşur. Örneğin orta çağ oyununa ait bir karakterin omuzluğu çok keskin bir yapıya sahip ve biraz da kırmızı renk hakim ise, büyük bir ihtimalle kötülüğü benimsemiş bir karaktere bakmaktayız. Oyuncuların bir çoğu, genelde kötü karakterlere karşı sempati beslemekte. Fakat bunun ardında yatan hikâye nedir? O karakterin başına ne geldi de kötü kalpli birine dönüştü? Bunların cevabı ya oyunun içerisinde ki senaryoda ya da oyunun ana menüsündeki ekstralar kısmındadır.
Örneğin Mortal Kombat oyunundan Scorpion adlı karakterimizi ele alalım. Bu serinin ilk oyunlarında Scorpion, ateşli mateşli, bayağı da korkunç, maskesinin altında eti olmayan bir kafaya sahip adamdı. Kafamızdaki tek işi, karşısına gelen rakibini güzelce bir dayaktan geçirip oyunu kazanmak. Birkaç uzuv koparmak, kafa kesmek, kan dökmek vs.
Ancak zamanla dijitalleşen dünyada insanlar artık bu karakterler ile manevi bir bağ kurmaya başladı. Bu bağı, geçmişten günümüze aynı tutkuyla taşıyanlar ise güçlendirdi. Son çıkan oyunlarında Mortal Kombat, Scorpion’u vahşi bir canavar olmaktan ötesine götürdü. Biz artık Scorpion’u sadece yan profilden değil, daha derin detaylarına inerek incelemeye başladık. Kendisinin zincirini, gözlerini, kollarını, üzerinde bulunan kıyafetin detaylarını görmeye başladık. Bunun yanı sıra Scorpion’un artık gerçek bir ismi vardı…
Hanzo Hasashi. Eşini kaybeden bu Ninja, intikam yemini biçer ve yoluna çıkanları katleder. Fakat hikayesi bundan da fazladır. İsminin ‘’Hasashi’’ olmasının bir sebebi ise ünlü ‘’Haşhaşi Suikastçileri’’ hikayesinden esinlenerek koyulmuştur. Cehennemin hizmetkârı Scorpion, artık kafamızda sadece bir dövüşçü değil, bir evrenin önemli bir parçası haline gelmiştir.
Oyunlar içerisinde gerçekten bir hikaye anlatmak, bir ütopya kurmak ve bunu geliştirmek, oyunlar ile aramızda duygusal bir bağ kurmamıza olanak sağlıyor. Ayrıca insan beyni öğrenmeye meyilli olduğu için; şirketler yeni oyunculara, oyunun ucundan evrenin küçük bir bölümünü tattırdıktan sonra merak duygusunu oluşturuyor. Bu da dolaylı olarak yeni oyuncunun sürekli oyuncu haline gelmesini sağlıyor. Bu işi günümüzde en iyi yapan oyunlardan birkaçı League of Legends, Warhammer gibi oyunlardır. Bir evrene sahip olan bu oyunlar artık kendi çaplarının dışına da çıkabiliyor. Örneğin League of Legends, aynı evreni kullanarak farklı bir oyun yaratabiliyor. Bu da bizlere o karakterlerin evrenine farklı bir bakış açısı getireceği için heyecan katıyor. Yakın gelecekte oyunlardan daha çok, onlara ait evreni konuşuyor olacağız.
Gelişen teknoloji ile yakın bir gelecekte bu oyunlara ait evrenler içerisinde yaşıyor olacağız! VR teknolojisi ile bu evrenler, bizi daha çok heyecanlandırıyor. Çünkü gerçekte yaşadığımız evren, birçok kişinin hoşuna gitmiyor.
Otağ oluşumu olan oyun sayfamızı Instagram üzerinden takip etmeyi unutmayın.