Macera Oyunlarının Tarihi

Macera Oyunlarının Tarihi
Macera oyunları

Eskilerde ortaya atılan terimlerin bazıları zaman ilerledikçe temellerinden uzaklaşırlar. Macera diye adlandırılan “Adventure” oyunlarının da tanımı zaman geçtikçe yozlaşmaya yüz tutar. Temelinde aksiyon oyunlarından farklı olarak bu türe isim verilir. 80’li yıllarda refleks isteyen oyunlara aksiyon oyunları denirken refleks istemeyen oyunlara ise macera oyunları denir. Zamanla aksiyon oyunları ile birleşerek yeni bir tür oluşur. Bu türden oyunlara da “Aksiyon-Macera” oyunları adı verilir. Daha metin tabanlı olarak başlayıp hikaye üzerine ağırlıklandırılan macera oyunlarının teknolojinin gelişmesiyle artık son zamanlarda çıkan bir çok oyunda az da olsa bulunan bir yöne evrilir.

Macera oyunları

Uzlaşılamayan tür isimlendirmelerinden ve artık içinde bir çok oyun türü temelini bulunduran oyunlardan dolayı salt macera oyunu denilecek büyük bütçeli oyunlar piyasaya çıkmamaktadır. Örneğin; The Last of Us Part II‘ye bakıldığında içinde aksiyon temelleri, açık dünyaya yedirilmiş basit düzey platform temelleri, oyuncunun isteğine bağlı olarak gizlilik temelleri, oyuncuya aktarılmak istenen hikaye ve kurulan oyun evreninden dolayı oyuncuya aktarılmak istenen macera temelleri bulunmaktadır.

Oyun basınında ve oyun şirketlerinde geliştirilen oyuna tür isimlendirmesi yapılırken macera ve aksiyon arasında yalnızca bir fark vardır. İçinde bulunduğun bölüm sana saldırı, düşmanlar ekleyip aksiyon yaratma, bulundurur ise oyun ya macera türünden çıkıp aksiyon oyunu olur ya da aksiyon-macera türüne bürünür. 1990-2000 arası macera oyunlarının altın çağı iken zamanla iki tür birbiri içine girerek saf aksiyon ve saf macera kavramını kaldırırlar. Örneğin, Telltale Studios‘un The Walking Dead oyununda bile bolca QTE (Quick time event) vardı.

Macera oyunları
The Walking Dead

Macera oyunları ile bulmaca oyunları birbirine yakın iki türdür. Macera oyunundan anlatı (narrative) öğesi çıkarıldığında veya anlatıyı biraz arka plana alıp bulmaca öğelerini daha ön plana taşındığında oyun bulmaca türüne dönüşür. Örneğin, 2016 yılında piyasaya sürülen The Witness, anlatısına önem veren bir oyundu. Oyuncuya anlatmak istediği bir hikayesi vardı ancak oyun bunu ana odağı haline getirmedi ve oyuncuya düşman olmayan bölümlerde bulmaca çözdürdü. Bu yüzden The Witness bir bulmaca oyunudur.

Metinden Grafiğe Dönemi (1970-1990)

Macera oyunlarının temeli çok eski yıllara gitmektedir. 1973 yılında Gregory Yob tarafından geliştirilen ve People’s Computer Company‘nin piyasaya sürdüğü Hunt the Wumpus bu türün ilk örneğidir. Scott Adams isimli bir bilgisayar programcısı oyunlarda basit fiil-isim ayrıştırıcı geliştirerek nesne etkileşimini oyun tarihine ekledi. Yetmişli yıllarda metin tabanlı olan bu macera türü seksenli yıllarda grafiksel devrime uğrar ancak doksanlı yılların başına kadar metin tabanlı oyunlar piyasaya çıkmaya devam etti.

İlk grafikli macera oyunu 1980 yılında o zamanlar ismi On-Line Systems (şuan adı Sierra Entertainment) tarafından geliştirilen ve piyasaya sürülen Mystery House oyunudur. Electronic Arts’ın Adventure Construction Set (1984) oyunu, Sierra On-Line’ın King’s Quest (1984) oyunu, LucasArts’ın Maniac Mansion (1987) oyunu, Square’in (Enix ile birleşip Square Enix’i oluşturmadan önce) Suishō no Dragon gibi oyunlar ile türe güzel örnekler çıkartıldı.

Macera oyunları
Adventure Construction Set

Başyapıtlardan Türler Arası Birleşme Dönemi (1990-Günümüz)

CD-ROM‘un yaygınlaşması ile 90’ların başında macera oyunları için büyük patlama oldu. Daha gelişmiş grafikler daha gelişmiş bölüm tasarımları ve karakterler ile klasikleşmiş başyapıtlar yayınlanmaya başladı. Myst (1993), Piposh (1999), Tajemnica Statuetki (1993), The Secret of Monkey Island (1990), Grim Fandango (1998), Sanitarium (1998), Dark Seed (1992), The Longest Journey (1999), Broken Sword: The Shadow of the Templars (1996) gibi oyunlar bu dönemde çıktı ve macera oyunları için çıtayı bayağı yukarı çıkardılar.

Macera oyunları
Grim Fandango

1995‘ten sonra çarşı pazar karıştı. Aksiyon oyunlarında anlatı hissini vermek için stüdyolar çaba harcamaya başladı. Örneğin, Half Life (1998) oyununda bölümlerin geçtiği Black Mesa’nın nasıl bir yer olduğuna ve Black Mesa Kazasından öncesinde nasıl bir yerdi sonrasında nasıl bir yere dönüştüğü hakkında yazarlar ve tasarımcılar güzel bir anlatı için çaba göstermeye başladı. 2000’den sonra Telltale Games‘in yaptığı Sam & Max serisi nadir salt macera oyunlarındandır.

Oyunları bir türe sokmanın artık imkansıza yakınlaştığını şöyle örneklerle açıklayalım. Heavy Rain, anlatısı için çok uğraşılmış bir oyun ama QTE var yani aksiyon da var. Amnesia: The Dark Descent oyununda bölüm seni öldürmek için düşman gönderiyor ve seni silahsız bırakıyor ama oyunun tasarımı tamamen korku ve hayatta kalma temeli üzerine. Oyunun da oyuncuya iletmek istediği bir anlatısı da bulunmakta. L.A. Noire oyuncuya dedektifmiş hissine sokar ama oyun aynı anda üçüncü şahıs aksiyon içermekte. Portal, son zamanlarda çıkan eserler için devrim niteliğinde anlatı tekniği kullanıyor ve oyuncuyu atmosferine sokmayı başarıyor. Bir yandan da oyunda bulmaca elementleri de bulunmakta. Önceden oyun türleri arasında keskin farklar bulunabilirken artık büyük şirketlerin oyunları her türden elementleri içinde barınmaya özen gösteriyor.

Macera Oyunlarının Tarihi” adlı yazının sonuna geldik. Bir Parça Tuhaftık sayfamızı Instagram ve Twitter hesabımız üzerinden takip edebilirsiniz. Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!


Berk Taşdemir
Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde Veteriner Fakültesi'nde Veteriner Hekim öğrencisi.