Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışında ve Türkiye’nin kuruluşunda rol alan, Kurtuluş Savaşı’nın seyrini değiştirmiş, Türklerin tarih yazmasına tanıklık etmiş zamanının en donanımlı ve modern savaş makineleri olan üç İngiliz zırhlısı: HMS Ocean, HMS Agamemnon, HMS Malaya. Bu gemilerin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına kadarki yeri tarihte önemli dönüm noktalarını da taçlandırmıştır. Şimdi gelin, kronolojik sırayla bu yüzen dev kalelerin sembolik anlamlarına bakalım.
HMS Ocean

Osmanlı’nin I. Dünya Savaşı‘na girmesiyle açılan cephelerden yalnızca biri Çanakkale. İtilaf Devletlerinin Ortadoğu hedeflerini gerçekleştirebilmek, boğazları kontrol altına alıp müttefikleri Rusya’ya yardım gönderebilmek için zapt edilmesi gereken stratejik bir öneme sahipti. Bugüne kadar görülmemiş bir donanma 19 Şubat itibariyle Osmanlı sahil tabyalarını ağır bir şekilde bombardımana tutuyordu. Yapılan bu bombardımanların tabyalara zarar vermediği anlaşılınca 18 Mart‘ta İtilaf Devletleri donanması en güçlü saldırısını gerçekleştirecekti.

Tüm yıkıcı güçleriyle harekete geçen bu yüzen kaleler o gün Çanakkale’nin geçilmez olduğuna şahit olacaklardı. Nusret Mayın Gemisi‘nin (Arapça adıyla Nusrat) döşediği mayınlara çarpmadan önce Seyit Onbaşı‘nın sırtladığı 215 kiloluk top mermisi ile ağır hasar alan HMS Ocean İngiliz zırhlısı 17:50’de battı.

İtilaf Devletlerinin donanmasının başındaki Amiral de’Robeck hezimeti kabul ederek 18:00’da tüm gemilere çekilme emrini verir. Bu ağır yenilgiden sonra İtilaf Devletleri 25 Nisan‘da gerçekleştirecekleri kara harekatına kadar yaralarını sarar. 9 Ocak 1916‘da Gelibolu Yarımadası‘ndan tamamen çekilecek olan İtilaf Devletleri Albay rütbesine yükseltilen Mustafa Kemal ve silah arkadaşları karşısında gösterdiği başarısız kara taarruzunu, tarihte eşine zor rastlanır başarılı bir geri çekilme harekatı ile sonlandırır. Çanakkale Zaferi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tohumlarının atıldığı, Mustafa Kemal Paşa’nın da bu yoldaki liderliğini simgeleştiren topyekun istiklal mücadelesinin dünyaya duyurulduğu ilk adımdır.
HMS Agamemnon
İttifak Devletleri’nin savaşı kazanma umutları kalmamıştı. İtilaf Devletlerinin Üsküp‘ü işgal etmesiyle Bulgaristan savaştan çekildi. Almanya ile arasındaki ulaşımı kesilen Osmanlı İmparatorluğu, müttefik olduğu devletlerin bir bir ateşkes istemesiyle fiilen yenik düştü. Çanakkale’ye rağmen Osmanlı yenilmişti.
Tarih 30 Ekim 1938, dönemin Bahriye Nazırı (deniz bakanı) Rauf Orbay ve heyeti ateşkes imzalanması için İngilizler tarafından Yunanistan himayesinde bulunan Mondros Limanı‘na çağırıldı. Seçilen bu yer ve ateşkesin imzalanacağı İngiliz zırhlılarından HMS Agamemnon‘un altında derin bir anlam yatıyordu.

1456 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmiş bu ada, artık Yunanistan’ın himayesine geçmişti. Bir diğer önemli nokta ise Agamemnon‘nun neden seçildiğidir. İlyada Destanı’ndaki Kral Agamemnon Kıta Yunanistan’da çok büyük bir donanma kurarak Anadolu kıyılarına gelir ve Troya’ya savaş açar. Batı’nın Doğu karşısındaki zaferine yönelik “tarih tekerrürden ibarettir” çıkarımı yapılabilir. Sembolik olarak altında çokça anlam yatan bu kavramlar apaçık ortadadır. Öyle ki imzalanan Mondros Ateşkesi ile İtilaf Devletlerinin işgali meşrulaştırılır; maddelere dökülür. Mondros Ateşkesi barındırdığı bu maddeler ile Kurtuluş Savaşı’nın da habercisidir.
İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edici bir durum olduğunda herhangi bir strateji noktasını işgal hakkına sahip olacaklardır.
Mondros Ateşkesi: 7. madde
Altı vilayet adı verilen yerlerde bir kargaşalık olursa, vilayetlerin herhangi bir kısmının işgali hakkını İtilaf Devletleri haiz bulunacaktır.
Mondros Ateşkesi: 24. madde
HMS Malaya

1 Kasım 1922‘de TBMM tarafından kabul edilen kararname ile Saltanat kaldırılmıştır. Tarihe yön veren 600 yıllık çınar, hasta adam diye anılmaya başlamış ve en son padişah olan VI. Mehmed (Vahdettin) ile tarihe karışmıştır. 36 padişah gören bu devletin son padişahı, saltanatın da kaldırılmasıyla canından endişe duyması gerekçesiyle İstanbul’daki İşgal Kuvvetleri Başkumandanı olan İngiliz Generali Harrington‘a hitaben bir mektup yazar.
Dersaadet İşgal Kuvvetleri Kumandanı General Sir Harrington Cenaplarına. İstanbul’da hayatımı tehlikede gördüğümden İngiltere Devleti fahimayesine iltica ve bir an evvel İstanbul’dan mahalli ahara naklimi talep ederim efendim.
16 Teşrinisani 1922-Halife-i Müslimin Mehmed Vahideddin

10 Kasım günü son cuma selamlığına katılan Sultan Vahdettin tam 7 gün sonra 17 Kasım sabahı İngiliz zırhlısı HMS Malaya gemisiyle Malta’ya götürülür. 1453’te Fatih Sultan Mehmet St. Romanos Kapısı’ndan İstanbul’a girişi ile açılan devir; Sultan Vahdettin’in Dolmabahçe Sarayı’ndan çıkışıyla kapanır.
Hicaz Kralı’nın daveti üzerine Mekke‘ye daha sonra da İtalya’daki San Remo şehrinde ikamet eder. İtalya’da vefat eden Sultan Vahdettin’in cenazesi Türkiye hükümeti tarafından kabul edilmeyince Şam’a götürülerek Sultan Selim Camii kabristanına defnedilir.

“Kurtuluş Savaşı’nın Seyrini Değiştiren Üç İngiliz Zırhlısı” başlıklı yazımızın sonuna geldik. Zor günlerimde yanımda olduğu için Sena İlter’e sonsuz teşekkürler. Bizleri Instagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!
Bir cevap bırak