Karantina günlerinin hayatımıza tekrar girmesiyle birlikte sizler için yeni bir seri hazırlamaya karar verdik. Kitap önerileri serisi ile karantina günlerini daha verimli geçirebilirsiniz. Fakat ufak bir hatırlatma ile seriye başlayalım. Burada popüler yazarları bulamayabilirsiniz. Büyük yazarlardan oluşan serimizin ilk kısmını keyifle okumaya başlayabilirsiniz. İlk serimizi psikolojik gerilim kitap önerileri üzerine hazırladık. Keyifli okumalar.
1-Peyami Safa- Yalnızız
Peyami Safa, Türk Edebiyatımızın en büyük yazarlarından biridir. Günümüz gençleri onu popüler olmuş diziler ile tanısa da bana göre en büyük eserlerinden biri yazmış olduğu bu kitaptır. Çünkü yapmış olduğu psikolojik tahliller, derin kişilik analizleri, felsefi tartışmalar kitaba adeta büyüleyici bir haz katmaktadır. Psikolojik gerilim kitap önerileri serimizin ilk Yalnızız.

Kitabın Konusu Nedir?
Kitap dıştan bakıldığında Doğu-Batı sentezini konu alıyor gibi görünüyor. Ama içine girdikçe konunun aslında çok daha derin olduğunu görüyorsunuz. Toplumumuzdaki insan ilişkileri, kadın-erkek ilişkileri bu ilişkilerin bize sundukları ve de bizden götürdükleri hepsi dağ olup çıkıyor karşımıza. Ve bir yumak olup sunuluyor bize kitapta. Düşlüyorsunuz nasıldır Simeranya? Gerçekten var mıdır bir halk oralarda. İşte bize bizi anlatıyor bu kitap aslında.
İnsanı yalnız bir illet öldürür: Sıkıntı. Öteki hastalıklar bunun vücuttaki çeşitli görünüşleridir.
Peyami Safa- Yalnızız
Psikolojik Tahliller ve Felsefi Tartışmalar
Peyami Safa, tüm ustalığını karakterler üzerinde konuşturmuş. Ruh analizlerini o kadar ustaca tasvir ediyor ki satır aralarında kendinizi bulabiliyor ve sizi tanımayan o adamın sizi bu kadar iyi anlatabilmiş olmasına hayret ediyorsunuz.
Öte yandan felsefi tartışmalar kitapta büyük yer tutuyor. Hayatı sorguluyor, kişilik analizlerine girişiyorsunuz. Bir düşünceyi ateşli bir şekilde savunurken öteki karakterle birlikte o düşünceye karşı çıkabiliyorsunuz. Elbette bunu yine Peyami Safa’ya borçluyuz.
2-Sylvia Plath- Sırça Fanus
Sylvia, yaşantısıyla yaşadığı döneme büyük damga vurmuş yazarlardan birisidir. Dünya Edebiyatı denilince akla gelecek ilk isimlerdendir kendisi. Eski deyimle Manik Depresif yeni deyimle Bipolar Bozukluk hastası olan Sylvia eserlerinde bu ruh dalgalanmalarını işlemiştir. Defalarca kez intihar denemelerinde bulunmuş ve sonuncu kez denemesinde başarılı olarak hayatına son vermiştir.
Kitabın Konusu Nedir?
Sylvia bu kitabında kendi yaşantısını anlatıyor aslında. Hepimiz zaman zaman kendimizi bir fanusun içinde hissederiz. Boğuluyor gibi oluruz ama aslında biraz nefesimiz de vardır. Ciğerlerimiz sağlamdır ama kalbimiz de bir tuhaftır. İşte kitabımızın ana karakteri Esther böyle hissediyor. Kendini kocaman şehirde kalabalıklar içinde bir hayalet gibi hissediyor. Aslında nefes alıyor ama aldığı her nefeste adeta boğuluyor. Bunun gerçeğe dayanıyor olması kitabı daha da etkileyici kılıyor. Derken Esther kendini ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde buluyor. Peki sonrası? Her şey normale dönecek mi? Okuyun ve ona siz karar verin. Normal olmak neyi değiştirecek?
Ne zaman dikkatimi toplamaya çalışsam, kafam bir patenci gibi kayıp kocaman bir boşlukta dalgın dalgın dönüp duruyordu.
Sylvia Plath- Sırça Fanus
3-Knut Hamsun- Açlık
Gerçek hikayeye dayanan kitaplardan devam edelim. Kitabımız Norveçli yazar Knut Hamsun‘un yaşam öyküsüne dayanıyor. Kendisi zamanında büyük bir ”açlık” yaşıyor. Fakat bu açlık o kadar büyük noktalara ulaşıyor ki günler günleri kovalıyor. Bir yandan iş bulmaya çabalarken, öte yandan karnını doyurmaya çabalıyor. Yazar karnını doyurabilmek için birkaç makale, hikaye yazmaya başlıyor ve en sonunda ”neden kendi hikayemi yazmıyorum ki?” diyerek bu romanı oluşturuyor.
Kitabı okurken o açlığı iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Hatta istemsizce yazarın yaptığı hareketleri yapmaya başlıyorsunuz. İstemsizce yaptığı hareketleri tekrarlıyorsunuz. Kitaba ara verdiğinizde aklınızdaki düşünce ”acaba yemek bulabildi mi?” oluyor. Bu arada sanmayın ki kitap boyunca acı çekeceksiniz. Yazarın usta zekası sayesinde o kadar değişik olaylara tanık olacaksınız ki ”ben bunu yapamazdım galiba” diyeceksiniz.
Bahtsızlık baskın çıkmış, fena yüklenmişti. Öylesine bitmiştim ki, şimdi eski halimin bir gölgesiydim ancak.
Knut Hamsun- Açlık
4- Stefan Zweig- Korku
Psikoloji temalı seri yazıp Stefan gibi usta yazara yer vermemek olmazdı. Stefan, bildiğiniz üzere Nazi olaylarına şahitlik etmiş bir yazardır. Kendisi Freud ve onun analizlerine büyük ilgi duymuştur. Eserlerinde de bunu görmek mümkündür.
Korku Kitabının Konusu Nedir?
Evli, çocuklu, zengin bir kadın düşünün. Her şeyi var ama sırf macera olsun diye kocasını aldatıyor. Her şey planladığı gibi giderken, en azından küçük hanım böyle düşünürken bir gün hiç ummadığı bir şey oluyor: Kadın sevgilisinin sevgilisi ile karşılaşıyor. İşte her şey o günden sonra başlıyor. Kadının içine ”korku” tohumları yerleşiyor çünkü büyük bir ”şantaj” ile karşı karşıya kalıyor. Bir yanda kocasının öğrenme korkusu öte yandan kadının sürekli para istemek için eve gelmesi… Peki bununla nasıl başa çıkabilecek? İnsan bilmediği bir şeyle baş edebilir miydi?
Stefan okuduysanız onun ruh analizlerini bilirsiniz adeta bizi bize anlatır. Kitabı okuduktan sonra hepimizin içinde kendi korkumuzun yattığını fark ettim. Onu kendi ellerimizle beslediğimizi, kendimize kendimizin düşman ettiğini. Ve de en önemlisi bazı şeylerin aslında hiç de öyle olmadığını. Kitap ince ama ruha dokunuyor.
Korku cezadan daha beterdir. Çünkü ceza nihayetinde bellidir. İster büyük ister küçük bir ceza söz konusu olsun, korkunun korkunç sonsuzluğundan daha kötü olamaz.
Stefan Zweig- Korku
5- Wulf Dorn- Psikiyatrist

Wulf Dorn adını duymadığınız bir yazar olabilir. Kendisi Alman Edebiyatı yazarları arasındadır. Psikolojik-gerilim kitapları yazıyor ve yazdığı kitapları büyük bir inceleme sonrası yazıyor. Hiçbir kitabında rastgele olay bulamazsınız mesela. Şimdi kitabına geçelim hemen.
Psikiyatrist Kitabının Konusu Nedir?
Psikiyatrist Ellen, çalıştığı klinikte işine normal seyrinde devam ederken bir gün sıra dışı bir hasta ile karşılaşır. Kliniğe şiddet mağduru bir kadın gelmiştir ve bu kadın aniden hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolur. Kaybolmadan önce ”kara adam” tarafından takip edildiğini hayatının tehlikede olduğunu söyleyen bu kadın nereye gitmiştir? En önemlisi tüm bu olanların Ellen ile ilgisi ne olabilir? Her şey düğüm haline gelecek ve çözmeye çalıştıkça daha da karmaşıklaşacaktır…
Bir hastalık ya da bazen sadece bir anı, insanı benzersiz yapan şeyi parçalamaya ve geride boş bir beden kılıfı bırakmaya yetiyordu.
Wulf Dorn- Psikiyatrist
‘Kitap Önerileri Serisi: Psikolojik Gerilim’ adlı yazımızın sonuna geldik. Bu kitaplardan kaçını okudunuz? Bizleri Instagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!
Bir cevap bırak