“Filmler artık kimsenin umurunda değil. Kimse sinemaya gitmiyor. Kimse televizyon kanallarını izlemiyor. Herkes, Netflix izliyor… Bu töreni izlemek yerine After Life birinci sezonun tamamını kesintisiz izleyebilirdiniz. O dizi karısı kanserden öldüğü için intihar etmek isteyen bir adamla ilgili ve yine de bundan (golden globe için) daha eğlenceli.”
Sezar’ın hakkı Sezar’a ifadesiyle Ricky Gervais de gelinen noktada, sinema dünyasındaki büyük değişimin altını bu cümleleriyle çiziyor ve kendi üslubuyla yazıp yönettiği After Life’ın da reklamını yapmadan geçemiyor. Karanlık gözüken bir tema, bolca geri sardırıp izleten sahne ve hepsinin yanında bir duygu karmaşası yaşatan: After Life… Spoilersız bir yazı ile, burası çokomelli, bir Ricky Gervais eseri: After Life…
2019’un en dikkat çekici yapımlarından olması bir yana yarım saatlik 6 bölümüyle kapıyı birinci sezonuyla açan dizi, ikinci sezonu ile 24 Nisan’da tekrar telefonlara, bilgisayarlara, televizyonlara kısaca Netflix olan tüm platformlara düştü.
Kemoterapiden eşini kaybeden bir adam, içindeki tüm öfkeyi insanlara yansıtmaya başlıyor ve hikaye bu adamın sadece bir canlıya, köpeğe, tutunmasıyla olaysız, ofansiz mizahlı bir diziye dönüşüyor. Türkiye’de hayvan hakları hala tartışılır durumda ya neyse. Dizi kimseye macera yaşatma amacı gütmüyor, dizi sadece insanların söylemek istediklerini birbirinden bağımsız, çeşitli özellikli karakterleriyle yansıtmaya çalışıyor. Örneğin halka açık bir alanda genzini temizleyen, “guuaak” diye içindekini herkese anlatmaya çalışan birini, kafede ağzını şapırdatarak yemek yiyen birini eleştiriyor bu dizi. Sadece Tony ve Anne’nin bir mezarlıkta geçen kısacık konuşmaları dahi izlemek için yeterli bir sebep.
Peki ya After Life ikinci sezon?
Bazı insanlar düşerler, dibe battıklarını düşünürler, “bitti” derler, sonra ayağa kalkarlar. Evet belki işler onun için iyiye gitmeye bilir lakin yaşamak için bir sebep arayan belki de bulan birine tüm bu ihtiraslar ne yapabilir ki? İşte burada Tony çıkıyor karşımıza ve birine, birilerine, bir sebebi olmadan, karşılık beklemeden destek olmanın aslında bir yaşama sebebi olabileceğini gösteriyor. Öyle değil mi zaten, insanlar sevdiklerine tutunmalı, konuşmak istedikleri ya da konuşmamak, sadece birini aradıkları zaman o kişi ben olabilirim diyebilmeli. Ve Tony o çok az insandan biri olarak ikinci sezonuyla tekrar geri dönüş yapıyor.
Diğer içeriklerimize göz atmak için buraya tıklayın. Ayrıca, bizi Instagram ve Twitter üzerinden takip etmeyi unutmayın!
