Sözlü, yazılı ve görsel eserler ait olduğu döneme ışık tutar bir nevi arşiv görevi görürler. Dönemin sanat anlayışından hakim siyasi görüşüne kadar ait olduğu zamana tüm çıplaklığıyla ışık tutar. Elbette ki Genç Cumhuriyet Döneminin özelliklerini de kavramanın en önemli yollarından biri şüphesiz sözlü, yazılı ve görsel eserleri incelemektir.
Bu yazımda görsel sanatlara dahil olan karikatürler ve propaganda afişlerini ele alacağım. Genç Cumhuriyet’in bu eserlere nasıl yansıdığını pek çok karikatür ve propaganda afişi örneği ile siz değerli okuyucularımıza sunacağım.
Yeni Türk Devletinin İlk Yılları
Kan, acı, gözyaşının eksik olmadığı coğrafyamızda, ardı ardına yapılan mücadeleler sonucunda, düşman Türk yurdundan def edilmiş, yedi düveli yenen zeki Türk subayları ise yeni bir Türk devletini kurmak için kolları sıvamıştı. Meclisi dahi yıllar öncesinden hazır olan bu devlet, modern bir devlet olacak, dinci istibdat altında ezilen tüm doğu milletlerine örnek teşkil edecekti. İşte yepyeni umutlarla kurulan bu kutlu devletin adı Türkiye Cumhuriyeti idi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında hepimizin malumu emsalsiz bir Türk devrimi gerçekleştirilmiş, bu devrimin kapsamında çeşitli inkılaplar hızla hayata geçirilmiştir. Bu inkılaplar sayesinde modern çağın ve muhasır medeniyetlerin maalesef gerisinde kalan Türk milleti, batı ile rekabet edebilmek için Türk aydınlanmasını gerçekleştirmiştir.
Karikatür ve afişlerde dikkat çeken bazı temel öğeler bulunmakta İlk göze çarpan öğeler buram buram cumhuriyet ve Türklük kokmakta ki bakmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Söz konusu çalışmalar oldukça kıvrak zekaların ürünleri. İnce ayrıntılara gizlenmiş önemli iletileri tüm dünyaya adeta haykırmakta, mesajı çok net bir şekilde vermekteler. Yıllar sonra dahi üzerine uzun uzun sohbet edilecek bu nadide eserlere daha fazla uzatmadan geçelim efendim.
Genç Cumhuriyet Dönemi Karikatürleri
-Türk askeri Hatay’a girerken!
Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki karikatürlerde belli başlı unsurlar olduğuna değinmiştik. İşte bu temel unsurların en çok göze çarpanlarından biri: Güzel, güçlü, asil Türk kadını!

Bu karikatürde açıkça görülebildiği üzere Hatay, “güzel, güçlü, asil bir Türk kadını” olarak resmedilmiş. Ünlü karikatürist Ramiz Gökçe imzalı bu karikatürdeki detaylar ise bir o kadar güzel ve ince.
Hatay’ın, Suriye’den Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişinin gündem olduğu yıllarda çizilen bu karikatürde, Hatay kentine büyük bir gururla giren Türk askeri, Türk Hatay’ı; çapulcu, kundakçı, yardakçı kimselerden koruyor. Hatay’a tehdit olan bu üçlü, Türk askerinden ne kadar korkmuş olacak ki secdeye varmış durumdalar.
-1922’de başlayan zafer hala devam ediyor!
Yine bir Ramiz Gökçe karikatürü ile karşı karşıyayız. Ramiz Gökçe’nin en estetik ve anlamlı karikatürlerinden biri bu eser. Yine güzel, asil ve güçlü olarak resmedilen Türk kadını adeta Türk milletine bir yol gösterici!

Karikatürde Türk kadını, üzerinde belli tarihler yazılı merdivenleri çıkıyor. Bu merdivenler, Türk milletinin muhasır medeniyetler seviyesine ulaşması yolundaki inkılapları, zaferleri temsil ediyor. Yunan’ın denize dökülmesinden harf devrimine, medreselerin kapatılmasından medeni kanuna kadar cumhuriyetin faziletleri Ramiz Gökçe tarafından resmedilmiş. Bize de bu karikatürdeki detayları hayranlıkla incelemek düşüyor.
-Böyle baş… Böyle traş!
Bu karikatür ise oldukça sert bir dile sahip. Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki isyanlar üzerine çizilen bu karikatürün çizerinin kim olduğunu maalesef bulamadım.

14 Temmuz 1930 tarihinde çizilen bu karikatürün mesajı oldukça net. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında, Türk milletinin başına bela, ayağına taş olan gerici isyanların Genç Cumhuriyet tarafından nasıl sonlandırıldığını anlatmakta. “Şarktaki şakiler (eşkiyalar) imha edili!” müjdesiyle birlikte; isyancılar, dağın tepesine sinmiş bir yılan olarak resmedilmiş. Üstünde ay-yıldız işlemeli bir kılıç bu yılanın başını tek hamlede kesiyor.
-İsmet Paşa’nın demir eli
Bu karikatürün de çizerini maalesef bulamadım. Fakat çizer herkimse yine müthiş detayları gelecek nesillere bırakmış. Cumhuriyetimizin tapusu olan Lozan Barış Antlaşması’nı konu edinen bu karikatürde yine güzel, güçlü, asil bir Türk kadını çıkıveriyor karşımıza. Fakat, “kadının giydiği bu Roma zırhları da ne?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

24 Temmuz 1931 yılında çizilen bu karikatürün konusu Sevr Antlaşması’nın nasıl hükümsüz sayıldığı ve İsmet Paşa’nın, Lozan Antlaşması’nı nasıl imzaladığını anlatılıyor. Karikatüre göre Türk milletini temsilen elinde kılıcı, sırtında zırhı ile yine bir Türk kadını yer alıyor. “İsmet Paşa’nın demir eli Lozan Muahedesi’ni böyle imzalamıştı” notu düşülen bu karikatürde Türk kadınının kıyafetlerinin böyle olmasının nedenini ise İstanbul’un Fethi’nden sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihte “Roma’nın Varisi” olarak anılmasına bağlayabiliriz. Aynı zamanda Fatih Sultan Mehmed de dahil ondan sonraki tüm padişahların unvanlarından birinin “Kayser-i Rum (Romalıların Hükümdarı, Sezar’ı)” olması da bu ihtimali güçlendirmekte.
Gelelim bu karikatürdeki detaylara. Roma zırhları içerisindeki Türk kadını, kırık Sevr çömleğini çiğnemekte. Karikatürdeki diğer dikkat çeken unsur ise İsmet Paşa’nın Lozan’ı imzalayan demir eli olarak karşımıza çıkıyor. Velhasıl bu karikatürde de Türk milletinin kararlılığı en iyi şekilde anlatılmak istenmiş.
-Arap harflerine tekme!
Yine bir Ramiz Gökçe karikatürü ile karşı karşıyayız. Bu karikatürün konusu ise Harf Devrimi. Türk dilinin ihityacını en iyi şekilde karşılamak, eğitimi kolaylaştırmak ve öz Türkçe’ye sahip çıkmak için gerçekleştirilen Harf Devrimi bu karikatürde olabildiğince net özetlenmiş.

Oldukça yaratıcı ve bir o kadar da ilginç olan bu karikatür 1928 tarihinde çizilmiş. Çalışmada, Harf Devrimi ile veda ettiğimiz Arap harflerine tekme atan Latin harflerini görüyoruz.
Genç Cumhuriyet Dönemi Propaganda Afişleri
-İhtiyar, genç herkes okumayı öğreniyor!
Bu propaganda afişinde açıkça görüldüğü gibi harf devrimini konu alıyor. Yeni Türk alfabesinin getirilerini halka göstermeyi amaçlayan bu çalışmada aynı zamanda okuma yazma oranı oldukça düşük olan halka okuma yazma öğretmek amacıyla kurulan Millet Mekteplerine de değinilmiş.

Cumhuriyet Halk Fırkasına ait olan bu propaganda afişinde öğrenmenin yaşı olmadığını, Millet Mektepleri sayesinde her yaştan bireyin okuma yazmayı öğrenebildiğinin ve eski yazının zor, yeni yazının ise daha kolay olduğu üzerinde durulmuş.
-Yeni tarih tellakisi
Türk halkındaki aşağılık kompleksini yıkmak, yanlış tarih anlayışını değiştirmek ve böylece halkı bilinçlendirmek adına yapılan bu propaganda afişi, Türk tarihi hakkındaki yanlış algıyı kırmayı hedeflemekte.

Halktaki milliyetçi duyguları körükleyecek nitelikteki bu harika propaganda afişinde Türk milletinin Orta Asya’dan tüm dünyaya nasıl yayıldığı gösteriliyor.
-Kıyafet ve evlenmede inkılap
Görüleceği üzere Cumhuriyet Dönemi propaganda afişlerinde asıl amaç halka inkılapları, devrimleri en doğru şekilde tanıtmaktır. Bu afişte evlilikle ve kılık kıyafet ile ilgili düzenlemeler halka tanıtılmış.

İnkılaplardan önceki çağın gerisindeki kıyafetler yerine çağdaş ve Genç Cumhuriyet’in vatandaşlarına yaraşır kıyafetlerin getirilmesi ve birden fazla kadınla evliliğin tamamen yasaklanması ele alınmış.
-Ordu bir halk mektebidir
Bu propaganda afişinde zorunlu askerliğin halka ne kattığı, zorunlu askerlikte geçmişten günümüze nelerin değiştiği anlatılıyor.

Askerliğin vatandaşa faydalarının yanı sıra, askerlik süresinin eskiye göre düşürülmesi ve askerlikte yapılan yararlı faaliyetler bu afişin ana konusu olmuş. Askerliğin bir talebelik süreci olduğu belirtilmiş “ordu bir halk mektebidir” ifadesiyle bu durum özetlenmiş.
-Yurdu ordunun ve çalışan milletin gücü korur!
Şahsen en sevdiğim propaganda afişlerinden biri budur. Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kurumu tarafından hazırlanan bu afişte ordunun ve halkın gayretinin yurdumuz için ne kadar önemli olduğunun üzerinde duruluyor.

Bu afişte ana vurgu Türk ordusunun gücü ve Türk milletinin çalışkanlığıdır. Borazan çalan bir Türk askeri ile erkek ve kadın işçilerin bir arada resmedildiği bu afişin tasarımı ise İhap Hulusi Görey‘e ait.
Vardığım Sonuç
Bu birbirinden yaratıcı afişler ve propagandalarda açıkça görülebileceği üzere Cumhuriyetin Türk milletine getirileri ele alınmış. Ardı ardına gelen devrimler, inkılaplar ana konu olmuş durumdalar.
Karikatürler özelinde özetleyecek olursam; çizimlerde asil Türk kadını ön plana çıkartılmış. Türk milletini temsilen Türk kadını resmedilmiş ve yazımda belirttiğim Roma mirasına sahip çıkmak hedeflenmiş.
Propaganda afişlerine gelirsek; bu çalışmalarda ise halk inkılaplar konusunda bilinçlendirilmeye çalışılmış. Türk milletini muhasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için hayata geçirilen inkılapları en doğru şekilde halka tanıtmak istenmiş.
Benim şahsi çıkarımlarım böyle. Her karikatür ve afiş hakkında sayfalarca yazı yazılabilir fakat biz yalnızca “bir bakış” attık.
Okuduğunuz için teşekkür eder, esenlikler dilerim.
Elinize sağlık. Çok güzel bir yazı olmuş. “Türk çocuğu Atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”