Erwin Rommel denildiği zaman aklımıza çölde düşmanlarına korku salan, düşmanlarının dahi saygısını kazanmış bir general gelir. İkinci Dünya Savaşı tarihini merak eden neredeyse herkesin bildiği bu general hakkında biraz bilgi vermek istedik. Çöl tilkisi lakaplı Erwin Rommel kimdir? Erwin Rommel’in hayatı nasıl geçti? Erwin Rommel’in askeri başarıları. Erwin Rommel Hitler’e suikast düzenlediği için mi öldü?
2. Dünya Savaşı Öncesi
Savaş öncesi tabur komutanlıklarında bulundu ve 1929-1933 arasında Dresden Piyade okulunda ve 1935-1939 arasında da Potsdam Savaş Akademisi‘nde öğreticilik yaptı. Rommel’in savaş hatıratı Piyade Hücumu 1937’de yayınladıktan sonra bir askeri başvuru kaynağı olarak ilgi gördü ve aynı zamanda Adolf Hitler‘in de ilgisini çekerek Hitler Gençliği‘nin eğitiminden sorumlu komutan görevine getirilmesine neden oldu. 1938’de artık albay olan Rommel, Neustadt’taki Savaş Akademisi komutanlığına atandı. Ancak bir süre sonra görevden alındı fakat Hitler’in özel koruma taburunun komutanlığına getirildi.
İkinci Dünya Savaşı
Rommel, 23 Ağustos 1939’da generalliğe terfi etti ve 1 Eylül’de başlayan Polonya işgali sırasında Hitler’i ve saha karargahını korumakla görevli Führer Begleit Battallon‘un komutanı olarak atandı. Rommel, Hitler’in günlük savaş brifinglerine katıldı ve ona her yerde eşlik ederek, tankların ve diğer motorlu birimlerin kullanımını ilk elden gözlemleme fırsatını verdi. 26 Eylül’de Rommel, Reich Şansölyeliği‘ndeki birimi için yeni bir karargah kurmak üzere Berlin’e döndü fakat 5 Ekim’de, Alman zafer yürüyüşüne hazırlanmak için kısa bir süre işgal altındaki Varşova’ya döndü.
Erwin Rommel Sonunda İstediğini Alıyor
Rommel, Almanya’nın panzer tümenlerinden birinin komutanlığı için lobi yapmaya başladı ve bu tümenlerden o zaman sadece on adet vardı. Rommel, daha kıdemli subayların önünde Hitler tarafından general rütbesine terfi ettirildi. Rommel, daha önce ordunun personel dairesi tarafından reddedilmesine ve kendisine bir dağ tümeninin komutanlığını teklif etmesine rağmen, istediğini sonunda aldı.
Askeri protokole aykırı olan bu terfi, Rommel’in Hitler’i tercih edilen komutanlarından biri olarak artan itibarına katkıda bulundu. Erwin Rommel, birimini hızla yaklaşan tehlikeye karşı ihtiyaç duyacakları manevraları uygulamaya başladı.
Fransa
Rommel’in tümeni kısa bir süre sonra ‘Hayalet Tümen‘ olarak bilinmeye başladı. O kadar süratli ve şaşırtıcı hareket ediyordu ki Alman yüksek komutası bile zaman zaman tümenin konumunu haritalar üzerinde işaretleyemiyor ve tümenle iletişim kuramıyordu. Rommel’in ilk zırhlı birliği deneyimi olmasına rağmen ne kadar yetenekli olduğunu kısa sürede gösterdi. Meuse Nehri‘ni geçen ilk birlik Rommel‘in birliğiydi. 7.Panzer Tümeni, Manş Denizi’ne ilk ulaşan Alman birliklerinden biriydi ve hayati öneme sahip Cherbourg limanını ele geçirdi. Ödül olarak da Rommel terfi ettirildi ve 5.Hafif Tümen ve 15.Panzer Tümeni’nin komutanlığına atandı. Bu tümen 1941 başlarında yenik ve demoralize İtalyanlar’a yardım etmek için Libya’ya konuşlandırıldı ve Alman Afrika Kolordusu oluşturuldu. Çöl Tilkisi lakabını da burada kazanacaktı.
Erwin Rommel Afrika’da
Rommel 1941 yılının büyük bir çoğunluğunu kendi organizasyonunu oluşturmak ve İtalyanlar’a moral vermeye çalışmakla geçirdi. Buradaki asıl görevi savunma yapmaktı. Rommel kendisinden birkaç kat üstün İngiliz kuvvetlerine karşı arka arkaya kazandığı zaferlerle beraber, düşmanını El Alamein’e kadar kovalamıştır. Düşmanlarını pek çok şaşırtmaca sayesinde yenmiştir. Bunlardan bazıları ise tankların ve araçların arkasına çalı çırpı bağlayarak tozu dumana katmasıdır. Bu şekilde düşmana yaklaşırken, düşman Rommel’in birliklerini olduğundan fazla zannederek manevra yapmasını sağlamıştır.
Düşmanı Libya’nın dışına çıkartmasına rağmen, Mısır’a az bir mesafe kala saldırı tükendi ve Tobruk kuşatıldı.
İngilizler, Afrika ordusunun başına Claude Auchinleck’i atadı ve Auchinleck, Tobruk’u kurtarmak için 18 Kasım 1941 tarihinde büyük taarruz başlattı ve başarılı da oldu.
Geri Çekilme
Rommel uğradığı bozgundan sonra 7 Aralık 1941 günü tüm birliklerine geri çekilme emri verdi. Alman ve İtalyan birliklerinin geri çekildiğini gören Auchinleck, başarıyı genişletmek için düşmanı izlemeye ve kovalamaya karar vermiştir fakat düzenli bir şekilde geri çekilmekte olan Rommel, 20 Ocak 1942 tarihinde birliklerini geri çevirerek kendilerini izleyen müttefiklerine karşı ir karşı taarruz düzenledi. İngilizler karşı bir saldırı beklemediği için Tobruk’a geri çekildi ve burada savunma pozisyonu almışlardı.
Tekrar Gelen Zaferler
Klasik bir Yıldırım Savaşı taktiği ile Rommel, 24 Mayıs 1942 günü taarruza geçerek, Gazzala’da İngiliz kuvvetlerinin kanadından dolaşarak bir çevirme harekatı başlatmıştır. Savunması parçalanan İngilizler geri çekilmek zorunda kalmıştır. Rommel’in bu saldırısı sonucu Tobruk kuşatılmış ve Afrika Kuvvetleri’yle Mısır arasında tek bir engel kalmıştı. 21 Haziran 1942’de hızlı, koordine ve başarılı bir kombine saldırı ile Tobruk, 33.000 askerle birlikte teslim oldu. Müttefikler tartışmasız bir şekilde yenilmişti ve haftalar içinde Mısır’a kadar çekilmek zorunda kaldılar. Rommel savaş sonuna kadar Çöl Tilkisi olarak anılmaya başladı.
Yenilgiler Başladı
Rommel’in saldırı, Kahire’ye 90km mesafedeki El-Alameyn’de durdu. Birinci El-Alemeyn Savaşı, bazı ikmal problemleri ve müttefiklerin inşa ettiği mevziler nedeniyle Rommel’in aleyhine sonuçlandı. Müttefikler destek hatlarına çok yakındı ve bu durum müttefiklere ciddi anlamda avantaj sağlıyordu. Rommel’in Alam Haida Savaşı’nda müttefik hatlarını kırma girişimi Afrika’ya yeni gönderilen Tümgeneral Bernard Montgomery tarafından kararlı bir şekilde püskürtüldü. Bunun nedeni ise bölgeni haritasını çıkarmaya çalışan Alman keşif kollarının çölde aslen İngilizler tarafından patlatılmış bir keşif aracının içinde buldukları ve gerçek haritaların basıldı bir karargâhta basılan haritaydı. Harita o kadar gerçekti ki üzerinde seri numarası bile vardı ancak Rommel yine de karamsar davrandı fakat kurmaylarının ısrarıyla bu harita üzerinden plan yaptı. Haritadaki düz yollar ve patikalar aslında kum tepeleri ve tümseklerden oluşuyordu. Almanlar ise bunu ancak saldırıya başladıkları 30 Ağustos günü fark ettiler. Tuzağa düşen Almanlar 1 Eylül’de yenilgiyi kabul etti ve ilk başlangıç noktasına kadar geri çekildiler.
Yolun Sonu
Hitler ve Mussolini’nin bütün baskılarına rağmen Rommel, kuvvetlerini Tunus’a kadar geri çekti. Tunus’ta da Amerikan birlikleriyle savaştı ve Amerikalılara ciddi bir zarar verdi. Kendisi 1000 asker ve 20 tank kaybederken, Amerikalılar 6000 asker, 183 tank ve 200 top kaybı verdi. Rommel sıkışan ordusunu kurtardı fakat bütün Kuzey Afrika kaybedildi.
Fransa’ya Geri Dönüş
Rommel 1943 yılında Fransa’nın savunması için görevlendirildi. Çıkarmanın bir iki ay ötede olduğunu fark eden Rommel kontrolü ele aldı ve onun direktifleriyle kısa sürede milyonlarca mayın ve binlerce tank tuzağını sahil boyunca döşedi. Rommel, Afrika’daki savaşlarından sonra, ezici müttefik hava üstünlüğü nedeniyle herhangi bir saldırı planının işe yaramayacağı sonucuna vardı. Tank birliklerinin küçük gruplar halinde sahile yakın korunaklı yerlerde konuşlandırarak çıkarma anında hızla çatışma bölgesine gelmeleri gerektiğini öne sürdü. İşgalin daha sahildeyken durdurulması gerektiğini savunuyordu.
Ancak komutanı olan Gerd von Rundstedt hava kuvvetleri kadar üstün ateş gücüne sahip Kraliyet Donanması nedeniyle işgalin sahilde durdurulmasının imkansız olduğunu düşünüyordu. Ona göre tank birlikleri büyük gruplar halinde oldukça içeride, Paris yakınlarında konuşlandırılarak müttefiklerin içlere doğru yayılmasına izin verip arkaları sarılarak ikmal yolları kesilmeliydi. İki planda Hitler’e sunulduğunda Hitler, tankları ortada bir yere yerleştirerek hem Rommel’in hem de Rundstedt’in planlarını işe yaramaz hale getirdi.
Çıkartma günü hazır tank birlikleri sahile yeterince yakındılar ve ciddi zorluk çıkardılar ancak müttefiklerin ezici sayısal üstünlüğü ve Hitler’in yedek birlikleri zamanında serbest bırakmaması sonucu, çıkartmayı engelleyemediler.
Hitler’e Suikast
17 Haziran 1944’te Rommel’in makam aracı Kraliyet Hava Kuvvetlerine ait bir Spitfire tarafından saldırıya uğradı ve Rommel başından ciddi yara aldı.
20 Temmuzda ise Wehrmacht içindeki bazı subaylar Hitler’e suikast girişiminde bulunmuşlardı. Ciddi soruşturmalar başlatılmış ve General Carl Heinrich von Stülpnagel, başarısızlığa uğrayan intihar teşebbüsünden sonra, Verdun Hastanesi’nde gözleri kör ve bilinci yerinde değilken Rommel’in ismini ağzından kaçırması sonucu, Hitler suikastine karışan isimler arasında Rommel’in de olduğu düşünüldü.
Rommel bu sıralarda Ulm yakınlarında Herrlingen’deki evindeydi. General Hans Speidel’in kendisini evinde ziyaret ettiği ertesi günü yani 7 Eylül’de yakalandığını duyunca Rommel, başına gelecekleri anladı.
İntihar
14 Ekim 1944 günü öğleden sonra Rommel’in evine iki general geldi. Gelen generallerden biri Wilhelm Burgdorf diğeri ise Ernst Maisel’di. Rommel, gelen bu iki generalin, ona yeni görev vermek için gelmediklerini anlamıştı. Rommel ve iki general, Rommel’in çalışma odasına çekildiler. Rommel Afrika’da kullandığı deri ceketini giydi ve eline Feld Mareşallik asasını aldı. İki general ile birlikte otomobile bindi. Araba bir ormanın kenarında üç kilometre gitti ve sonra durdu. General Maisel ve SS şoför otomobilden indiler. Rommel ile General Burgdorf’u yalnız bıraktılar. Otomobile döndüklerinde ile Rommel ölmüştü, intihar etmişti..
Hitler, Rommel’in kapısına bir telgraf çekti. Telgrafta ‘Kocanızın ölümüyle uğradığınız büyük felaket karşısında duyduğum içten yakınlığı lütfen kabul ediniz. Rommel’in adı Kuzey Afrika’daki kahramanca savaşlardan hiçbir zaman ayrılmayacaktır.’
Hitler, milli bir cenaze töreni yapılmasını emretti ve Rommel’in onurlu bir şekilde askeri törenle gömülmesine izin verildi.
Savaş sonrasında Rommel’in anıları, Rommel Belgeleri adıyla yayımlandı. Adına ve kariyerine adanmış bir müze olan tek Üçüncü Reich üyesi odur.
‘Erwin Rommel ‘Çöl Tilkisi” adlı yazımızın sonuna geldik. Bizleri Instagram veTwitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!