Dağlık Karabağ sorunu

Dünden Bugüne: Dağlık Karabağ Sorunu

Son zamanlarda, özellikle de bugünlerde, Ermenistan‘ın Karabağ’ı işgal etmesi, Azerbaycan‘ın hak talep etmesi ile başlayan bu süreçte günümüzde neredeyse sıcak savaşa dönecek vaziyette. Peki bu Dağlık Karabağ sorunu nedir, ne zaman başladı, ne zaman bitecek? Gelin hep birlikte inceleyelim. Öncelikle Dağlık Karabağ coğrafyasını tanıyalım.

Dağlık Karabağ – Ya Da Artsakh(?)

Dağlık Karabağ konum olarak, Azerbaycan’ın güneybatısında bulunan ve Ermenistan tarafından işgal edilmiş bir bölgedir. Ermeni işgalinden sonra yine Ermenistan desteği ile bağımsızlığını(!) ilan eden Dağlık Karabağ, resmi olarak Artsakh Cumhuriyeti adını aldı. Başkanlık sistemi ile yönetilen Artsakh Cumhuriyeti, günümüzde Ermenistan da dahil hiçbir Birleşmiş Milletler üyesi tarafından tanınmamaktadır. Sadece yine kendi gibi tanınmayan ülkeler olan Abhazya, Güney Osetya ve Transdinyester tarafından tanınmaktadır.

Dağlık Karabağ sorunu

Siyasi durumunu öğrendiğimize göre; Dağlık Karabağ ne zaman iki ülkenin sorunu haline geldi? Aslında bu sorunun cevabı için, 19. yüzyıla kadar gitmemiz gerekecek.

19. Yüzyıl ve Öncesi

Daha önceki yüzyıllarda, bu coğrafyaya yerleşen ilk halkın yine Türk oldukları iddia edilen İskitler olduğu söylenmiştir.

Biz 19. yüzyıla geri dönelim. O yıllardan günümüze kadar Türklerin egemenliğine olan bu coğrafya üzerinde artan İran/Pers tehditleri yüzünden 1805 yılında Gence’de yapılan Kürekçay Antlaşması ile Karabağ, resmen Rus himayesine girmiş oldu. 1828 yılında Ruslar ve Persler arasında imzalanan Türkmençay ve 1829 yılında Ruslar ve Osmanlı arasında imzalan Edirne Antlaşmaları ile, diğer devletler tarafından kabul edilmiş oldu.

Dağlık Karabağ sorunu
Edirne ve Türkmençay Antlaşması Sonrası Kafkasya’daki siyasi durum.

Rusya, Edirne ve Türkmençay Antlaşması’na eklediği “serbest dolaşım hakkı” sayesinde antlaşmaların imzalandığı tarihten bir yıl süreyle bölge halklarının istedikleri yere yerleşmesini sağladı. Yine Rusların da yoğun teşvikleri ile İran’dan gelen 40.000 Ermeni ve Osmanlı’dan gelen 90.000 Ermeni‘yi Kafkasya bölgesine yerleştirdi. Kısacası bölgede Rusların eli ile iskân politikası uygulandı. Daha sonra artan Ermeni nüfusu, 20. yüzyılın başlarına gelindiğinde çoğunluğa erişmeye başlamıştı.

20. Yüzyıl

19. yüzyılın başlarında artan Ermeni nüfusu, artık Türk köylerine baskınlar yapmaya başlamış büyük yangınlarla ve kırımlarla pek çok Türk köyünü haritadan silmişti. 1917 yılında Rusya’da başlayan Ekim Devrimi ve 1918 yılında Osmanlı’nın Kafkasya’dan çıkması sayesinde Bakü’ye giren İngiliz orduları, Azerbaycan Hükumeti ile yaptığı anlaşmalar sonucu Karabağ’ın Azerbaycan’a bırakılmasını teklif etmişti.

1918 yılında bağımsızlığını ilan eden Azeri Türkleri, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti‘ni kurdu. Şuşa, Zengezur, Cavanşir ve Cebrayıl bölgelerini kapsayan Karabağ Valiliği kuruldu ve Nisan 1919’da İngilizler tarafından tanındı. 26 Ağustos 1919’da yapılan Karabağ Ermenilerinin 7. Kurultayı’nın sonucu olarak Ermenilerin Azerbaycan devletini tanıdıklarını resmi olarak açıkladılar. Fakat bunlar bile iki ülke arasında yaşanan gerilimi bitirememişti.

Dağlık Karabağ sorunu
Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin 1919 sınırlarını gösteren harita.

1920 yılında Ermeni haydut çeteler özellikle Şuşa şehri civarlarında, Nevruz bayramı gibi önemli bir günde büyük kitlesel kıyımlara imza atmıştı. Tabii ki, yine bunu destekleyenlerin Bolşevikler olduğu ortaya çıkacaktı. 30 Kasım 1920 tarihinde Zengezur bölgesi Ermenistan tarafından resmen işgal edildi. Bu sayede Türkiye ile Azerbaycan’ın doğrudan bağlantısı koptu, Nahçivan bölgesi, Azerbaycan’dan ayrı kaldı.

1922 yılında ise Ruslar, Kafkasya’ya tekrar gelerek Ermenistan ve Azerbaycan’ın SSCB’ye katılmasını sağladı. SSCB döneminde Karabağ, otonom bir vilayet olarak Azerbaycan SSC’sine bağlandı. Aslında bu sayede -her ne kadar Ermeniler benimsemese de- Karabağ’ın Azerbaycan’a ait olduğu onaylanmış olmuştu, ta ki 1980’lerin sonuna kadar.

Dağlık Karabağ sorunu
Nahçivan’ı Azerbaycan’a bağlayan işgal altındaki Zengezur koridoru.

SSCB ve Sonrası

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin son başkanı olan Mihail Gorbaçov‘un 1985 yılında SSCB’nin güçlenmesi için açıkladığı açıklık (glasnost) ve yapılanma (perestroyka) ile birlikte bölgede yaşayan Ermeniler, Dağlık Karabağ defterini tekrar açmasını sağladı. Çoğunluğunu Ermenilerin oluşturduğu Dağlık Karabağ’ın parlamentosu, 20 Şubat 1988’de yaptığı oylama ile Azerbaycan’dan ayrılıp Ermenistan’a bağlanmayı teklif etti fakat bu karar Rusya tarafından veto edildi ve kabul edilmedi.

Dağlık Karabağ sorunu
Azerbaycan SSC haritası.

1991’de SSCB artık malum olduğu üzere dağılmıştı. Bu dönemde Karabağ’daki Azeri Türkü sayısı zorunlu göçler ve kırımlar neticesinde %20’ye kadar düşmüştü. Aralık 1991’de yapılan ve Azeri Türklerinin boykot ettiği bağımsızlık referandumuyla bağımsızlıklarını ilan ettiler. Fakat bu oylama, uluslararası arenada beklediği karşılığı görmedi.

Bu referandum sonucunda bölgede artan gerilimle Ermenistan Ordusu desteğini alan Dağlık Karabağ Ermenileri ile bölgedeki Azeri Türkleri karşı karşıya gelmişti. Nihayetinde 1992 yılında iki halk savaşa girdi. Yakın dönemde bölgede çıkan ilk büyük çatışma olan bu savaşta Ermeniler Dağlık Karabağ‘daki yönetimi tümüyle ele geçirdi ve bu bölgeyle birlikte komşu 7 rayonu (bölgeyi) de işgal etti. Savaş, 1994 yılında sona erdi.

Sonuç olarak 30 bin kişinin yaşamını yitirdiği bu savaşta, Ermeniler, Azerbaycan topraklarının %20’sine tekabül eden bölgeyi işgal etmişti. Uluslararası kaynaklara göre yaklaşık 600 bin, Azeri kaynaklarına göre 1 Milyon Azeri Türkü göçe zorlandı, karşı çıkanlar kurşuna dizildi.

Dağlık Karabağ sorunu
Hocalı’dan göç etmek zorunda bırakılan bir aile.

Peki Ermenistan, Karabağ’da neye dayanarak hak iddia ediyordu?

Dağlık Karabağ Sorunu – İddiaların Hukuki Boyutu

Öncelikle Ermeniler Karabağ’da, Rusların uyguladığı iskân politikası nedeniyle sayıca üstün olduklarını söyleyerek, I. Dünya Savaşı döneminde bölgenin Ermenistan’a bağlı olmasını ya da “bağımsız” olmasını istediler ama İngilizler, bu bölgeyi resmi olarak Azerbaycan’a vermişti.

Yaklaşık 80 yıl sonra tekrar gündeme getirdikleri bu olayla, yeniden hak talep ediyorlardı. Fakat bu sefer ortaya sundukları iddia 3 Nisan 1990 tarihinde yürürlüğe girmiş ‘’Birlik Cumhuriyetlerinin SSCB’den Ayrılmasına İlişkin Meseleler Hakkında’’ başlıklı bir kararname idi. Bu kararnameye göre bölgede salt çoğunluğu sağlayan topluluklar, meclisin onayı ile egemenlik haklarına sahip olacaklardı.

Dağlık Karabağ sorunu
20 Ocak 1990’da “Kara Yanvar” katliamında hayatını yitirenlerin mezarları.

Üstteki paragrafta da belirttiğim gibi, bu yollu 1988’de kullanan Ermeniler, Kremlin’den veto yemişti. Ruslar, Ermenilere karşılık SSCB anayasasının 78. maddesini öne sürmüştü. Bu madde şu şekildeydi:

Birlik Cumhuriyetlerinin sınırı, bağlı olduğu cumhuriyetlerin isteği dışında değiştirilemez. Söz konusu sınır değişiklikleri için söz konusu olan iki Birlik Cumhuriyetinin de rızası ve SSCB’nin onaylaması sonucu oluşacaktır.

Ermeniler, daha sonra Karabağ Halk Delege Kongresi‘ne yaptıkları baskı sonucu Azerbaycan SSC’si ve anayasanı tanımadıklarını ilan etti ve “Bağımsız Birlik Cumhuriyeti” bölgesini oluşturdu. Daha sonra Ermeni Yüksek Meclisi, bu bölge ile birleşme gibi hem SSCB hem de birlik cumhuriyetleri anayasalarına ters düşen pek çok karara imza attı. Hatta bu kararlardan biri olarak “Batı Ermenistan” diye bahsi geçen Ardahan, Kars, Iğdır gibi doğu vilayetlerini de kapsıyordu.

Dağlık Karabağ sorunu
Sözde Batı Ermenistan.

Sovyetler’in dağılması ile bu sorun artık uluslararası boyuta taşınmıştı.

Sonuçsuz Kalan Barış Çabaları

Tabii ki bu süreçte barış çalışmaları da oldu. Buna örnek olarak Jeleznovodsk Antlaşması‘nı verebiliriz. İki ülkenin de sınırı olduğu İcevan‘da başlayan barış görüşmelerinde çıkan sonuç “cinayete ve intikama dayalı bu kısır döngünün bir şekilde durdurulması gerektiği” oldu. Fakat görüşmelere rağmen barış girişimleri karşılıksız kaldı ve her iki taraf da yer yer ateşkesi bozdu. Bunun üzerine Azeriler, Rus ve Kazak gözlemcileri savaş bölgesine getirdi.

Dağlık Karabağ sorunu
Aliyev ve Sarkisyan, Barış Görüşmelerinde.

20 Kasım 1991 tarihinde davet edilen önemli Rus ve Kazak diplomatların ve Azerbaycan Hükümet yetkililerinin de olduğu helikopter Ermeni askerlerinin ateşiyle düşürüldü, 20 kişi hayatını kaybetti. Bu olay aslında kimin barışı istediğini göstermiş olacaktı.

Dağlık Karabağ Savaşı

Artık Kafkasya’da biten aktif Rus hegemonyası, Ermenilere daha da güç verdi. Karabağ’ın başkenti Hankendi‘nin Rus destekli Ermeni çetelerce işgal edilmesi ile birlikte Dağlık Karabağ Savaşı resmen başlamış oldu. Ve 1992 yılında, 25 Şubat gecesi, Ermeniler tam anlamıyla Karabağ’da vahşeti yaşattı: Hocalı Katliamı. Hocalı Katliamını da önümüzdeki günlerde bir dosya olarak derleyeceğim. Ayrıca 8 Mayıs’ta Laçin’in işgali ile birlikte Ermenistan, doğrudan Dağlık Karabağ’a komşu olmuştu.

Dağlık Karabağ sorunu
Yakın tarihin utanç lekesi: Hocalı Katliamı.

1993’te son olarak işgal ettikleri Zengilan rayonu ile Ermeniler Karabağ’ın 7 rayonunu da, yani tamamını, işgal etti. Azeriler, Ermenilerin BDT* desteği aldıklarını iddia ediyordu. Bu yüzden Azerbaycan, Rusya’nın tüm baskılarına rağmen BDT’ye katılmayı reddediyordu. Bunun üzerine Ruslar ise Ermenilere yaptıkları desteği alenileştiriyordu. Fakat Azerbaycan, baskılara daha fazla dayanamayarak, 7 Eylül 1993 tarihinde, Rusya’nın Ermenilere verdiği desteği bitirmesi koşulu ile BDT’ye katılmak istediğini ilan etti. Bunun üzerine Mayıs 1994’te Bişkek Protokolü imzalandı.

BDT: Bağımsız Devletler Topluluğu. SSCB yıkıldıktan sonra Rusya’nın, başta diğer Slav devletleri olmak üzere yeni kurulan devletlerle oluşturduğu ittifak birliğidir.

Bişkek Protokolü

5 Mayıs 1994’te imzalanan bu protokol, günümüzde de hâlâ geçerliliğini sürdüren bir barış antlaşması olmuştu. Bu antlaşma ile resmi olarak Dağlık Karabağ Savaşı sona erdi. Protokole göre Karadağ, Ermenistan tarafından işgal edilmiş toprak olarak ilan edildi. Azerice, Ermenice ve Rusça olarak hazırlanan bu protokol ile, Karabağ bölgesine “uluslararası gözlem heyeti” kabulünü ve barış antlaşması görüşmelerinin başlatılmasına karar verildi.

Dağlık Karabağ sorunu
Bişkek Protokolü sonrası Karabağ.

Avrupa ve Diğer Devletlerin Arabuluculuğu

Azerbaycan ve Ermenistan 1992’de iki ülkenin de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı’na (Günümüzde AGİT) üye olması ile Karabağ sorununun uluslararası olduğu tasdiklenmiş oldu. AGİT, Karabağ bölgesine bir heyet gönderilmesi ve Minsk Heyeti adını alacak bir arabulucu komisyon kurulması kararını verdi.

Minsk Heyeti

1994’te kurulan Minsk Heyeti, eşbaşkanlığını Fransa, Rusya ve ABD‘nin yaptığı, diğer üyelerinin Türkiye, Belarus, Almanya, İtalya, İsveç, Portekiz, Hollanda ve Finlandiya‘nın oluşturduğu bir komisyondu. Bu komisyon, Karabağ meselesinin barışçıl ve uzlaşma yolu ile sonuçlandırılmasını amaçlıyordu.

Dağlık Karabağ sorunu
Haydar Aliyev, İstanbul’daki AGİT zirvesinde konuşuyor, 1999.

Yaklaşık 25 yıldır müzakere sürecini yöneten bu heyet, her iki ülkeye de pek çok plan ve uzlaşı önerisi sundu. Bu önerilerden uzlaşıya en yakın olanı 20 Kasım 2007‘de İspanya’da yapılan zirveden çıktı. Daha sonra 2009’da tekrar güncellenen Madrid Prensipleri, kabaca şu maddeleri içeriyor:

  • Dağlık Karabağ’ın çevresindeki işgal edilmiş bölgelerin Azerbaycan kontrolüne bırakılması,
  • Dağlık Karabağ’a güvenliğini ve kendi yönetimi garanti edecek şekilde ara bir statü verilmesini ve nihai statüsünün daha sonra belirlenmesi,
  • Ermenistan ile Dağlık Karabağ’ın irtibatını sağlayan koridorun açılması,
  • Yerlerinden edilmiş kişilerin topraklarına dönmesi,
  • Barış gücünün işlevini yerine getirecek şekilde uluslararası güvence sağlanması.
Dağlık Karabağ sorunu
Madrid Prensipleri’ne göre Karabağ’ın statüsü

Günümüz…

Resmi ve akademik çevrelerce “Donmuş Savaş” olarak nitelendirilen Dağlık Karabağ sorunu, tüm çabalara ve müdahalelere rağmen varlığını sürdürüyor. Aslında her ne kadar olay apaçık bir şekilde ortada olsa da “bazı ülkelerin ve birtakım çevrelerin istedikleri” doğrultusunda ne yazık ki savaş gayrı resmî olsa da devam ediyor. 2014’ten sonra en büyük çarpışmalar bugünlerde yaşanıyor. Ve Ermenistan, sivillere saldırarak bu çatışmaları manipüle etmeye çalışıyor. Biz de dost ve kardeş Azerbaycan ve Azeri Türklerinin her daim yanında olacağımızı, bir Kafkas göçmeni olarak bir kez daha söyleyerek Qarabağın bir an əvvəl azad olmasını və yaxşı günlər keçirməsini diləyirəm.

Dağlık Karabağ sorunu

Dünden Bugüne: Dağlık Karabağ Sorunubaşlıklı yazımızın sonuna geldik. Bizleri Instagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!

Kaynakça

  • https://www.defenceturk.net/gecmisten-gunumuze-daglik-karabag-sorunu-ve-ermeni-politikalari
  • http://www.aljazeera.com.tr/dosya/kafkasyanin-acik-hesabi-daglik-karabag
  • http://www.virtualkarabakh.az/
  • https://az.wikipedia.org/wiki/%C6%8Fdirn%C9%99_s%C3%BClh_m%C3%BCqavil%C9%99si_(1829)
  • https://medium.com/zeitgeist-dergi/transkafkasyan%C4%B1n-kapanmayan-yaras%C4%B1-da%C4%9Fl%C4%B1k-karaba%C4%9F-sava%C5%9F%C4%B1-1-b%C3%B6l%C3%BCm-3eed875cc6c4
  • https://www.turktoyu.com/kara-yanvar
  • https://tr.qwe.wiki/wiki/Bishkek_Protocol
  • https://www.karabakh.co.uk/resolution/the-minsk-group/
  • https://www.osce.org/minsk-group/108306

Alperen Karademir
Araştırmayı haddinden fazla seven, havacılık aşığı, bezmiş bir mühendislik öğrencisi.