Amerika Kıtası’nın keşfi ile birlikte; Avrupa’dan bu kıta’ya göç süreci başlamıştı. Kıta’ya:
- 15.yy’da İspanyollar ve Portekizliler,
- 16.yy’da İspanyollar,
- 19.yy’da İngilizler ve Fransızlar hakim olmuştur. Bu durum kıtanın siyasi anlamda el değiştirmesini gösterir.
Keşif
Dünyanın yuvarlak olduğuna inanan Kristof Colomb sürekli batıya giderek Çin’e ve Hindistan’a ulaşabileceğini beklerken farkında olmadan Amerika kıtasına ulaşan ilk denizci olmuştur. Ancak Kristof Colomb’un amacının bir keşif olmadığını yorumlayanlar Amerika Kıtası’nın keşfini Amerigo Vespuci’ye atfederler. Avrupa’daki insanların bir kısmı dinsel baskı, işsizlik ve yoksulluktan dolayı Amerika’nın Kuzey’ine; Zengin kaynaklardan faydalanmak isteyenler ise Güney’ine yerleşmişlerdir.
Kristof Colomb Amerigo Vespuci
Amerika Devrimi ve Kuruluş
İngiltere ve Fransa arasındaki çıkar çatışmaları ve Amerika kıtasına hakim olabilme mücadelesi 1756-1763 yılları arasında gerçekleşen Yedi Yıl Savaşlarına sebep olmuştur. İngiltere bazı ayrıcalıklar vermek koşuluyla Kuzey Amerika’daki 13 koloniden destek almıştır. Bu destekle birlikte İngiltere’nin Fransayı mağlup etmesi; Fransa’nın kıta’dan çekilip ekonomik kayba uğraması ile ve İngiltere’nin kıta’ya hakim olması ile sonuçlanmıştır. Daha sonraki süreçte İngiltere’nin bu savaşta kaybettiklerini karşılaması amacıyla halka ekonomik baskı yapması ve vergilendirme sistemi getirmesi (Çay Vergisi) halkın isyan etmesinin başlangıcıdır.
Boston Çay Partisi
1773’de Hindistan’dan Boston Limanına İngiliz gemilerinin çay getirdiğini gören halk, getirilen vergileri protesto etmek amacıyla, Boston Limanına akın ederek gemideki çayları denize dökmüşlerdir. Gerçekleşen bu olaya “Boston Tea Party” adı verilmiştir.

1774’de George Washington ve Benjamin Franklin önderliğinde toplanan I.Philadelphia Kongresinde İngiltere’nin Amerika Kolonilerinden vergi alma hakkının olmadığı belirtilerek savaş kararı alınmıştır ve 1775’de savaş başlamıştır. Amerika’daki bu 13 koloninin en büyük destekçisi Yedi Yıl Savaşlarında İngiltere’ye kaybeden Fransa idi. 1776’da toplanan II.Philadelphia Kongresinde Bağımsızlık Bildirgesi yayımlanmıştır.
Amerika Bağımsızlık (İnsan Hakları) Bildirgesi
Amerika Bağımsızlık Bildirgesinde “İnsan eşit doğar. Hayat, hürriyet ve mutluluk insana Tanrı tarafından verilmiş haklardır.” ilkesi önem kazanmıştır. Bağımsızlık ilanı ve bu bildirge Nasıl Bir Amerika? sorusuna cevaptır.

Nasıl Bir Amerika
- Amerika halkı için kurulacak,
- Parlamenter Demokrasi hakim olacak,
- Liberal Ekonomi etkin olacak,
- Federal Siyasal Sistem uygulanacak.
İngiltere, bu mücadele ile başa çıkamayınca 1782’de Bağımsızlık Bildirgesini resmen kabul ederek Amerika’nın bağımsızlığını tanır ve böylece devrim gerçekleşmiş olur. Bu mücadelenin sonunda Amerika Birleşik Devletleri kurulmuş ve ilk başkanı George Washington olmuştur.

Devrim Sonrası İç Savaş
1861-1865 yılları arasında Kıta’da, Kuzey-Güney iç savaşı çıkmıştır. Kuzey, kölelik sistemini kaldırıp hem kölelerin özgürleşmesini hem de gelişen endüstride ucuz iş gücüne sahip olmak istemiştir (esas sebep) Güney, bu duruma tepki göstermiştir. Köleliği kaldırmayı vaat eden Abraham Lincoln’un başkan seçilmesiyle Güney’deki 11 koloni harekete geçmiş ve iç savaş başlamıştır. Kuzey’in savaşı kazanmasıyla: Kölelik kalkmış, Kuzey-Güney birleşmiş ve Federatif Sistem Güney’ide kapsayacak şekilde genişlemiştir. (ABD’nin bölünmesinin engellenmesi.)

Amerika ve Büyüme
Amerika Devletinin asıl büyümesi iç savaştan sonra gerçekleşmiştir. Savaştan artan silahların dış ülkelere (Osmanlı dahil) satılması endüstriyel gelişmenin çıkış noktası olmuştur. Bu gelişme ile birlikte Devlet Ulusal Pazarı geliştirmek için ulaşıma (kıtayı boydan boya geçen demiryolunun yapılmasına) karar verdi. Tekstil ve Maden endüstrisinde büyük gelişmeler yaşandı. Elektrik, Otomotiv ve Kimya endüstrisinde gelişme sağlanarak ağır sanayi oluşturuldu ve ekonomik olgunluğa erişildi.
Monroe Doktrini
Amerika Birleşik Devletlerinin bir süre boyunca hiç bir ülkeyi kendi iç işlerine karıştırmayarak ve kendisinin de hiçbir ülkeye karışmayarak izlediği içine kapanma politikasıdır. “AMERİKA AMERİKALILARINDIR!” Bu politikayla kendi kendine yetebilme ve kıta’ya hakim olabilme amaçlanmıştır.
- Alaska’nın Rusya’dan satın alınması,
- Filipinler’in bağımsız olması,
- Guam Adasının ABD’ye bağlanması,
- Porto Rico’nun özel statü ile ABD’ye bağlanması,
- Hawai’nin 50.Federe olarak birliğe katılması; Amerikayı Latin Amerika üzerinde büyük bir ekonomik ve siyasal nüfuz kurarak, deniz aşırı ülkelere sahip hakim ve “sömürgeci” devlet haline getirmiştir.
Kaynakça
- Siyasi Tarih / Cilt 1 – Oral SANDER
- Amerikan Devriminin Tarihi – TESAD – https://www.tesadernegi.org/
Bir cevap bırak