Böyle Buyurdu Zerdüşt

Böyle Buyurdu Zerdüşt Niçin(!) Okunmamalıdır?

Alman filozof Nietzsche, son derece enteresan ve son derece aykırı fikirleriyle felsefe tarihinde – Oruç Aruoba‘nın ifadesiyle– görkemli bir yer elde etmiştir. Aykırı fikirleri neticesinde yaşadığı dönemden bu yana artan ünü ve popülaritesi günümüze kadar ulaşmıştır ve hala daha devam etmektedir. Nitekim fikirlerinin neredeyse her noktaya ulaşması kendisinin fikirlerine dair pürüzlere yol açmıştır. Popülaritesinin yol açtığı bu pürüzler, onun yanlış benimsenmesine yahut fikirlerinin farklı şekilde aktarılmasına yol açmıştır. Ancak bir diğer nokta ise, şüphesiz onun kadar ünlü olan hatta belki de popülaritesinin nedenlerinden biri olan Böyle Buyurdu Zerdüşt eserinin günümüzdeki konumudur.

Böyle Buyurdu Zerdüşt Okunması Zor Bir Eser mi?

Böyle Buyurdu Zerdüşt eseri, ”kesinlikle okunması gerekenler” listelerinde veya ”okuma önerileri’‘ listelerinde çok sık yer edinen bir eserdir. Günümüzde, özellikle de ülkemizde, felsefenin azınlık konumda olduğunu kabul edersek bir ”felsefe” eserinin geniş kitlelerce önerilmesi fazlasıyla sevinç verici gibi gözükebilir. Ancak, böylesi bir eserin yeterli açıklamalar verilmeden, sıradan bir okuma önerisi listesine konulması fazlasıyla yanlış ve eksik olacaktır.

Öncelikle bu eserin, bir felsefe eseri olduğu hatta bundan da öte Nietzsche’nin bir eseri olduğu hususunun üzerinde durulmalıdır. Peki bu ne anlama gelmektedir? Felsefe kategorisi adı altında değerlendirilen bu eser, hiçbir bilgi birikimi olmadan okunduğunda okuyucuya neredeyse yük olabilecek bir eserdir.

Böyle Buyurdu Zerdüşt
Thus Spoke Zarathustra (Böyle Buyurdu Zerdüşt)

Her felsefe eseri için geçerli olmayan bu yük olma durumu, Nietzsche’nin eserleri için, özellikle de Böyle Buyurdu Zerdüşt eseri için, fazlasıyla geçerlidir. Şayet okuyucunun Nietzsche’nin metaforlarla dolu diline karşılık aşinalığı yoksa, onun yaşam öyküsü ve felsefesine yönelik bilgisi yetersiz ise, eser büyük oranda yük olacak; okuyucuyu okuma açısından demoralize edecektir.

Kronolojik sırada bakıldığında da, Böyle Buyurdu Zerdüşt Nietzsche’nin ilk eseri değildir. 1885 yılında yayımlanan bu eser, 1872 yılında yayımlanan ilk eseri Tragedyanın Doğuşu adlı eserinden -ve arada yazılan yaklaşık 4 adet farklı eserden– 13 yıl sonra yayımlanmıştır. Eserleri arasındaki ilişki onun fikirlerini ve düşüncelerini daha etkili anlamak açısından önemlidir. Dolayısıyla kronolojik okuma en ideali olacaktır.

Nitekim bu durum salt Nietzsche ile ilişkilendirilmekten de ötedir. Felsefe tarihinde, fikirlerin bir başkalarının fikirleri doğrultusunda inşa edildiğini kabul edersek, en doğru felsefe okumasının en baştan başlayarak olması gerektiğini söylemek de pekala doğrudur. Sokrates öncesi filozoflara karşı hayranlığı olan özellikle Herakleitos‘tan etkilenen Nietzsche’nin fikirlerinin benzerlerini Herakleitos’ta görebilmekteyiz. Bu bağlamdan bakıldığında da öncelikle Herakleitos okumasının, Schopenhauer okumasının veya daha nice filozofların okumasının yapılması, Nietzsche okumaya başlamak açısından en ideal ve en doğru yöntemdir.

Felsefe Yalnızca Nietzsche Demek Değildir

Böyle Buyurdu Zerdüşt eserini okuduğunuzda elbette ki anlayacağınız yerler olacaktır. Nitekim yine de eser bütün bağlamında değerlendirildiğinde, düşüncelerinin büyük bir kısmına yönelik bir bilgi birikimi gerekmektedir. Söz konusu bu bilgi birikimi kendisini anlatan ve biyografik öğeler taşıyan kitaplarla da sağlanabilmektedir.

Günümüzde popüler bir diğer kitap olan Nietzsche Ağladığında eseri ise, Nietzsche’nin yaşam öyküsüne dair kurgusal öğeler barındırdığından tam bir ”biyografik” kitap değildir. Dolayısıyla da Nietzsche için daha kapsamlı bir biyografi kitabının tercih edilmesi daha uygun olabilmektedir.

Böyle Buyurdu Zerdüşt
Irvin D. Yalom / Nietzsche Ağladığında

Popülaritesi dolayısıyla insanların Nietzsche okumak istemesi kötü olmamakla birlikte, yanlış ve eksik yapıldığında çok daha olumsuz olacaktır. Eserleri okuyamadığını fark eden okuyucu demoralize olarak felsefeye dair olumsuz bir tutum takınacaktır. Unutulmaması gereken, felsefenin yalnızca Nietzsche olmadığı ve Nietzsche’nin de yalnızca Böyle Buyurdu Zerdüşt olmadığı olmalıdır.

Spesifik olarak felsefe mezunu olma gerekliliği taşımasa da, felsefe eseri okuması bir roman yahut farklı türlerden daha farklı okunmayı gerektirmektedir. Aksi takdirde düşüncelerine yönelik tutumlar, yanlış benimsemeye yanlış yorumlamaya ve yanlış düşünmeye yol açar.

Dipnot

Bizleri Instagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!


Mert Can Ay
Ege Üniversitesi Kimya bölümü öğrencisi. Lisans eğitiminin yanı sıra düşünmekten ve düşlemekten hoşlanan, kendi çapında da felsefeye, edebiyata ve sanata dair merakı neticesinde düşüncelerini aktaran birisi. [email protected]