Nihat Genç’in Kitabından En İyi Alıntılar

Türk gazeteci yazar Nihat Genç’in Aslanlı Yol’a Doğru kitabından sizler için birbirinden anlamlı 8 alıntı seçtim.

Söylemleriyle Türkiye’de bir çok konuda ses getiren, halihazırda bulunan tüm partileri eleştiren bir şahıs olarak gözümüze çarpan Nihat Genç için ulusalcı görüşte bir Atatürkçü diyebiliriz.

Çeşitli köşe yazılarından oluşan Aslanlı Yol’a Doğru kitabından başlık başlık seçtiğim alıntıları okumanızda fayda var.

” Bilgisayar oyunu oynamaktan hayat, evren, hakikat, acılar, onlar için bir desen, bir şema. Işıklı çizgilerin içinden çıkamazlarsa, game over… “

Başlayalım;

Leleler

Vergi devletin ortak gırtlağıdır ve herkese adil dağıtılmalıdır. Birtakım örgütler, cemaatler, imtiyazlı kurumlar bu “ortaklığı” bozup sadece kendi üyeleri, kendi müritleri, kendi adamları için “yardımlaşmaya” başlarsa, işte o zaman on binlerce çocuğun bir başkasına “duygusal açıdan bağlanmasının” önünü açar, toplumu ortadan bölersiniz.

Bu duygusal bağlanma siyasal bir tuzağa ve çok geçmeden başka büyük ülkelerle ortak sinsi, ajanvari çalışmalara kadar çoktan uzanır da şaşırıp kalırsınız. (Sayfa 169)

Şöhret Hırsızları

Beş dakika dinlenin ve şimdi bir daha söyleyin bakalım, neymiş: sanat. Hanımefendi çok fazla “a” harfi kullanıyorsunuz, bu “a”lar sizin çıkacağınız ekran sayısı değil, bu “a”lar kazandığınız milyon dolar sayısı değil, lütfen, bir “a”yla yetinin. (Sayfa 216)

Hangi Ordu?

Ah daralıyor insan, gömleğini önünden parçalamak değil, göğüs kaburgalarını yırtarak açmak istiyor…
Ah nerde o Kocatepe’nin atlıları? Öyle bir çifte attı ki nallarının çivisini Avrupa’nın alnına çaktı. Bize düşen artık, Safiye Ayla’nın eski şarkılarını dinler gibi, açıp kitapları gizli gizli o günleri okuyup okuyup ağlamak mı? (Sayfa 131)

Canımız Niye Yanar?

Ölümü, insanı, acıyı, ağrıyı, üzüntüyü yaşamış tatmış olsalardı, bir bilgisayar oyunu kadar rahat konuşabilirler miydi bir kanlı savaşı? (Sayfa 72)

Biz Bunlardan Değiliz

Gördünüz işte demokrasiden dahi cehennem yarattılar. Gördünüz işte, her insan evladını zihninden hasta ettiler. Gördünüz işte, çiçeklerin sevincini kurutup, acıyı, üzüntüyü tanımayan bir nesil yarattılar. İnsana dair bütün umut kapılarını hukuk diye diye kapattılar. Bir halkı, Amerikan ajanı bir cemaatin kapısına köle, köpek yaptılar. (Sayfa 66)

Bunlar din adamı, fikir adamı değil, düzeltilmesi imkansız sinir hastaları. (Sayfa 65)

Bilim ve Maymunlar

Bilim adamlarının maymunları insana dönüştürme çabaları tükense de, bugünlerde cemaatler, gizli servisler bilime büyük bir hizmet veriyor. (Sayfa 37)