Daha önce incelemesini yapmış olduğumuz Hani kitabından en iyi on alıntı.
“Şiir, bir kişinin yeniden düzenlediği bir dünyadır. Kişi, bir şiir yazmakla, ya bir dünyanın temeline bir temel taşı koyar, ya da temelinden yıkılması gereken bir eski dünyaya bir sapan taş atar – bu iki ‘taş’ arasında bir fark yoktur.”
Oruç Aruoba, Hani
“Bunca yıl yaşadın; zaman oldu, anlamlı yaşadığını bile sandın; ama, anlayamadın yaşamın anlamını – sana kendi anlamıyla gelmedi yaşamın.”
Oruç Aruoba, Hani
“Savunmasız ve korumasız: ama güçlüdür – kendisinin sen yok olduktan sonra var olmasını sürdüreceği düşüncesi yavaştan ve derinden kaygılandırır onu (senin de ciğerine oturur onun bunu düşünmesi); ama, merak etme: Güçlüdür, güçlü olacaktır, yeterince – yeter, kendine – sen gidince de… -“
Oruç Aruoba, Hani
“Kendin olmayı yeniden öğrenmen gerek – yıllar yılı unuttun onu yalnızca: Bunu da ”koşullara”a, ”hayatın akışı”na, ”sorumlulukların”a falan bağlamaya kalkışma – bahane bulmağa çalışma: Sendin, sendeki asıl senin anlamını, önemini, değerini göz ardı eden: korkaklıkla işin kolayına kaçan… O işte şimdi hesabını soruyor o sahici senin, senden: ne yaptın sen sana?”
Oruç Aruoba, Hani
“Bir tedirginlik, huzursuzluk doğacak içinde, onun ile yan yana, yüz yüze olunca – o denli yabancı düşmüş olacaksın ki yaşamının kendi, sahici anlamına, aykırılık duyacaksın ondan – ancak o zaman anlayacaksın, nasıl tam da senin kendi anlamın – ta kendin – olduğunu onun: o da hemen duyacak, duyumsayacak senin duyduğunu: suskunlaşacak, kapanacak, uzaklaşacak… Anlayamayacaksın.
Oruç Aruoba, Hani
“Kendi olarak, sana gelen –
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen –
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen –
kendi olmasını, senin ile olmaya bağlayan –
o, işte…
Oruç Aruoba, Hani
“Temiz tutmalısın onu – o ince kar örtüsü kadar lekesiz (bembeyaz bir mendil gibi); incecik, ufacık, kırılgan bir biblo gibi o – çok dikkat etmelisin, dokunurken, tutarken eline alırken. Çünkü hep sahteleştin bugüne dek yaşamının anlamına, o günden bu yana – istedin bunu hatta; yalanların daha kolay, daha rahat olmaya başladı, içine girdiğin aykırı durumlarda, ortamlarda, ilişkilerde… O’ysa hiç girmedi kendine aykırılıklara; aykırı düştüğünde bile ( düştü çünkü; hem de sık sık), hep, kendiydi – koruyabildi kendini; yaralana yaralana…”
Oruç Aruoba, Hani
“En iç, en içten, en içteki sesine bile aykırı düşebilir mi kişi?”
Oruç Aruoba, Hani
“Anılan bir kişi, anıdaki gibi kalabilseydi – hayaller gerçeklere egemen olabilirdi; çünkü anılar da hayallerdir, en temelde…”
Oruç Aruoba, Hani
“Şiir yeterince güçlüyse, gerçeklik diz çöker onun karşısında. ‘Kötü’ şiirlerin ayıklanması da bu yolla olup – biter: Gerçekliğin üstesinden gelemeyen şiir, hayal olarak, ezilir, yitip gider. ‘İyi’ şiir ise, hayal olarak, gerçeklerin saldırısına karşı koyabilen – koyabilecek kadar güçlü olan – şiirdir – kendini bir gerçek olarak kanıtlar bu savaşta; ve, gerçekliğe katılır.”
Oruç Aruoba, Hani

Bizleri Instagram ve Twitter hesaplarımız üzerinden takip edebilirsiniz. Diğer içeriklerimize de göz atmayı unutmayın!
Bir cevap bırak